Vedat ÖZKAN
İnşa Etme Kültürü – İnşaat Kuruluşlarında ve Şantiyelerde İnsan Davranışları Kitabının Yazarı
Sürekli tecrübeli şantiyeciden söz edilir. Hatta tecrübeli şantiyeci işe alınmak istenir. Belirli bir süre şantiyede çalıştıktan sonra tecrübeli olmakla övünülür.
Her şey gayet güzel! Peki bu tecrübenin tanımını bilen var mı? Tecrübeliler mi yoksa tanıdıklar mı ya da evrensel meslek bilgisi olanlar mı tercih ediliyor?
İşe alımı gerçekleştirecek birçok insan kaynağı veya proje yöneticisi, muhtemelen bu tecrübenin ne olduğunu sorgulayabilecek yetenek veya bilince sahip değil.
Burayı okuyan özellikle insan kaynakları yöneticileri, “biz bunu zaten biliyoruz ve uyguluyoruz” diyerek tepki gösterecektir. Ama çalışma yöntemleri, bunu desteklemediğini gösteriyor.
Tecrübenin çok yönlü olarak sorgulanması, nispeten yeni nesil yönetici ve karar vericilerde görülmektedir. Ancak astlarının politikalarını uygulamak zorunda kaldıklarında ise, tecrübeli şantiyeci konusu; içeriği boş bir kavram olarak kısır bir döngü içerisinde dönmektedir.
İşte biz burada tecrübeli şantiyecinin nasıl tanımlanması veya nasıl algılanması gerektiği üzerine odaklanarak, şantiyelerdeki bu karmaşaya ışık tutmaya çalışacağız.
Çünkü el becerisi ve zihinsel algı, tecrübe bağlamında birbirinden bağımsız hareket eder.
Klasik Gruplama
İşinde deneyimli bir kişiyi görevlendirirken, onun hangi alanda çalıştırılacağı önemlidir. Bu da tecrübe için istenecek gereksinimlerin içeriğinin farklı olması anlamına gelmektedir.
Burada öne çıkan temel iki iş grubu vardır. Şantiyelerin imalatında direkt işçiliğin konusunu oluşturan işçiler birinci grubu oluşturur. İkincisi ise, yönetme yetkisi verilmiş veya idari kadrolarda yer alan endirekt şantiye çalışanlarıdır.
Bu gruplandırmada formenlerin birinci grupta değerlendirilmesi gerekir. Çünkü onların ustalık becerisi, işçilerin üreteceği işin kalitesini belirleyen ana unsurlardan biridir.
Belli bir süre sonra saha mühendisleri ve mimarların da formenler gibi teknik bilgiye sahip olduğu görülüyor. Mühendis ve mimarlar için bu olumlu bir özellik. Ancak şantiyelerdeki sorumlulukların kapsamına baktığımızda, deneyim için başka kriterlerin de olduğunu fark ediyoruz.
Bu alanda uzun vadede gördüğümüz en belirgin sonuçlardan birisi, usta gruplarının deneyimden eksik olması durumunda; yöneticiler deneyimli olsa bile tamir-bakım maliyetlerinin artış gösterdiği görülmektedir.
Eğer yönetme görevi olan şantiye çalışanlarının deneyimlerinde eksiklik olması durumunda ise, tamir-bakım maliyetleri yine artmaktadır. Ancak buna ek olarak personel devir daiminde de artış olduğu saptanmıştır.
Kısaca şantiyelerdeki direkt ve endirekt maliyetlere katkı sağlayan çalışanların tecrübe durumunun ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir.
Ustalık ve El Sanatları
Ustalık gerektiren işlerde kişilik yapısı pek önemsenmemelidir. Burada asıl olması gereken şey, el becerisinin yerine getirilmesidir. Burada, fiziksel çalışmayla şantiye imalatının sorunsuz tamamlanması amaçlanmalıdır.
Başka bir deyişle, tamir ve bakım işlerinin en aza indirilmesi hedeflenmelidir. Ayrıca yanlış malzeme siparişleri veya zaiyat gibi olumsuzlukların önüne geçilmesi bu tecrübeyle ilişkilidir.
Bütün bunlarda ustalık becerisi iyi olan şantiye çalışanlarının katkısı büyüktür. Uzun süre deneyimlenen el becerisi, yanılma riskini de en aza indirgediği görülmüştür.
Örneğin bir iş makinesi operatörü, yükü nasıl taşıması gerektiğini zaman içerisinde öğrenmekte ve riskleri en aza indirmektedir.
Demirci, kalıpçı, elektrikçi, mekanikçi gibi şantiye çalışanları çoğu zaman onları yönlendiren yöneticilerini uyararak hataları önlemektedirler.
Usta ve işçilerden sorumlu formenlerin de iyi birer usta olmaları son derece önemlidir. Bir formen bağırıp çağırarak iş yaptırsa bile, işçi ve ustaların tecrübe düzeylerinde değişiklik yaşanmadığı görülmüştür.
Ustalar kaprisli, sinirli ve geçimsiz olsalar bile; bu onların şantiye imalatında tecrübesiz oldukları anlamına gelmez.
Tam da burada yönetici kadroların deneyimleri devreye girer. Yani idari kadroların tecrübesini başlatan noktalardan birisi burasıdır.
Şantiyelerin imalatında fiziksel olarak görev alacak çalışanlarda, tecrübe deneyimi el becerisi ve el sanatlarına odaklanmalıdır.
İdari Kadro
Bir şantiyede idari görevi bulunan çalışanların, görev ve sorumluluklarla ilgili evrensel kabul edilen bilgilere sahip olması yeterlidir.
Zaten idari kadrolar görev başına getirilirken onlardan istenen asıl şey budur. Bunun dışında da, ne insan kaynakları ne de proje yöneticileri talepte bulunmaz. Yani evrensel kabul edilen meslek bilgilerini hangi yöntemlerle icra edecekleri sorgulanmaz.
İşte idari kadroların veya yöneticilerin gerçek tecrübelerinin sergilendiği nokta tam olarak burada başlar.
Oluşumları gereği çok sık ruhsal gerilimlerin yaşandığı şantiyelerde, saha ve ofis personeliyle yaşanacak etkileşim yöntemi; tecrübenin bizzat kendisidir.
Bazı okuyucular tam olarak burada diyebilir ki:
- “Kendi çıkarına uygun hareket eden, kargaşa yaratan ve sürekli birilerini kötüleyen bir yönetici tecrübeden yoksun.”
Tecrübeyi daha iyi anlamamız için bu yaklaşıma iki farklı yönden bakmalıyız. Eğer sürekli kargaşa yaratan bir yönetici bundan zarar görmeden işine devam edebiliyorsa ve amacına ulaşabiliyorsa, bu onun manipülasyonu kullanan çok tecrübeli birisi olduğunu gösterir.
Şimdi ise, bu alanla ilgili çok etkileyici bir örnek verelim:
- Birkaç yıl önce yurtdışı şantiyelerinin birinde bir yöneticinin belge ve kayıtlarla usulsüzlük yaptığı kanıtlanıyor.
- Bu yönetici, holding patronu işveren dahil 8 kişinin karşısına çıkarılıyor. Aynen mahkeme gibi. Yaklaşık 6 saat süren bir savunma ve toplantının sonunda neler oluyor?
- Usulsüzlüğü belgeleyen şantiye çalışanı istifa ediyor. Usulsüzlüğe adı karışan yönetici ise işine devam ediyor.
Etik ve ahlaki yönü konumuzun dışında tutacak olursak; usulsüzlüğe adı karışan bu yöneticinin bundan zarar görmeden sıyrılması, onun şantiyecilik tecrübesine iyi bir örnek teşkil etmektedir.
Kısaca şantiyelerdeki tecrübeyi; daha ziyade insanları manipüle etmeye veya amaca ulaşmada ya da bir şantiyenin etkileşimde olunan tüm kadrolarıyla anlaşmayı başararak insan ilişkilerini temel alan bir yaklaşım olarak değerlendirmek en doğrusu olacaktır.
Şantiyelerin iyi yöneticileri, genellikle insan ilişkilerinde tecrübeli kişilerin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadırlar.
Tecrübeyi Sıfırlayan Şeyler
Şantiyelerde imalatın kalitesini belirleyen asıl şey, fiziksel olarak çalışan ustaların kişilik özellikleri değil. Tam tersi onları yönetenlerin tecrübeleridir.
Ama tecrübe yanılgısını yaratan en önemli olaylardan bazıları şunlar:
- “O daha önce bu ülkede veya bu bölgede çalıştı.”
- “Oranın dilini ve insanlarını biliyor ve tanıyor.”
- “Daha önce bu görevde çalıştı.”
Bu tarz söylemleri doğuran düşünceler, o kişi için doğrudan tecrübe yaratan olgular değildir. Ancak, neredeyse tüm karar vericiler bu yanılgıya düşmektedir.
Mesleki bilginin dışında o ülkede çalışmış olmak veya oranın dilini bilmek arzu edilen özellik olmalıdır. Ama bunları ana kriter haline getirmek, mesleki bilginin yönetme gücünü hiçe saymak olacaktır.
Sabırlı davranışlar sergilemekte zorlanan kişiler mesleki tecrübelerini kullanamazlar.
Sinirli bir yönetici veya idareci, alanında istediği kadar deneyimli olursa olsun! Eğer işi başarma konusunda başarısızlık yaşıyorsa, onun için “tecrübeli şantiyeci” tanımlaması yapılamaz.
Çok konuşmak ve kendisini ispatlamak için sürekli geçmişteki şantiyesini ve deneyimlerini anlatan bir şantiyeci zamanla değerini yitirecektir. Bu da onu savunmasız kılacak ve tecrübeyi ortadan kaldıracaktır.
Şantiyeler çok hareketli ortamlar ve bir anda birçok olaya cevap vermek gerekebilir. Bu nedenle gerçek kişilikte bulunan bazı özelliklerin şantiyelerde sergilenmemesi gerekir.
Örneğin isteği yerine gelmeyen bir usta, size ofiste bağırıp çağırdıysa ve siz de kısasa kısas hareket ederseniz orta vadede nasıl bir sonuçla karşılaşacağınızı asla bilemezsiniz.
Eğer tecrübe işe yansıtmak istenirse, bazı fedakarlıklar yapmasını bilmek gerekir.
Hız ve Kırılganlık
Şantiyelerin çalışma yöntemleri ve belirli süreli işletmeler olmaları nedeniyle, birçok iş koluna göre şantiyeler her yönüyle daha hızlı tecrübe sahibi olunan mekânlar konumundadırlar.
Şantiyelerde ustalıklar da hızlı öğrenilir. İnsanları yönetme ve idare etme yeteneği de daha çabuk gelişir. Tabi ki burada kişilik yapısı ve dünyaya bakış açısını belirleyen öğrenilmiş bilgiler etkilidir.
Şantiyelerdeki deneyimin hızlı kazanıldığını gösteren en somut durumlardan biri ise, kişi konumlarının çok hızlı yükselmesidir. Örneğin saha mühendisi olarak başlanılan bir iş, şantiye şefi olarak tamamlanabilir.
Her işte olduğu gibi şantiyelerde de tecrübenin bir diğer önemli özelliği, yaş ve kıdemin tecrübe ile doğru orantılı olmamasıdır. Ancak şantiyelerde deneyim eksikliğinin daha yıkıcı sonuçlar doğurması, diğer iş kollarından bir kez daha ayrıştığını göstermektedir.
Hızlı gelişen olaylar sonucunda kazanılan tecrübeler daha kırılgan yapıda seyreder ve burada anlattığımız bakış açısının yarattığı tecrübe, ancak zaman içerisinde kalıcı hale gelir.
Yani hız olgusu, tecrübedeki kırılganlığı artırır. Bundan dolayı kazanılan tecrübenin ne kadar zamanda pekiştiği ustalık ve yöneticilik alanında önemlidir.
Maliyet
Tecrübeli şantiyeciler etik davranışlar sergilemek zorunda değil. Bunu kabullenmek gerekir ve konuyu bu açıdan algılamamız gerekir. Nitekim etik ve ahlaki değerleri daha önce anlatmıştık.
İşe alınacak bir şantiyecide eğer tecrübe ön planda tutulacak ise, usta kişilerde el becerisine dikkat edilmesi gerekir.
Yöneticilik ve idarecilikte ise, evrensel mesleki bilginin yanı sıra; görevlendirilecek kişinin ruh haline bağlı olarak olaylar karşısındaki davranışlar tahmin edilmeye çalışılarak gerçek tecrübenin ortaya çıkarılması sağlanmalıdır.
Bu yöntemde karar vericilerin somut verilere odaklandığı için, somut veri alanının yok sayıldığı bilinen bir gerçekliktir.
Çalışanın bireysel düzeyde ortaya koyacağı tecrübe ise, onun şantiyede karşılaşacağı sorunların belirleyicisi olacaktır.
Kısaca, bir şantiyede kişinin tecrübesini değerlendirirken onun ruh hali ve kişilik yapısını mutlaka denkleme dahil etmek gerekir.
Tecrübeyi değerlendirme ve algılama konusundaki eskiklikler, neredeyse tüm şantiyelerde bulunur ve hesap edilemeyen yüksek maliyetlerin ana etkenlerinden birini oluşturur.
Yazar Vedat ÖZKAN‘ın Önceki Yazıları
Şantiyelerde Manipülasyon Okumak İçin Vietnam ve Filipinler’den İnşaat İşçisi mi Geliyor? Okumak İçin Masonluk: İstanbul’daki Afrikalı Kardeşler Okumak İçin
İdeal Şantiye Kadrosu Okumak İçin
Brezilya’nın Afrika’daki Varlığı Okumak İçin
Angola’nın Çin Ziyareti ve Türkiye Angola’yı Neden Önemsemeli? Okumak İçin
Toplumsal Ayaklanmalarda Şantiye İşçisinin Oynayacağı Rol ve Etki Okumak İçin
Şantiyelerde İş Bulmak!… Okumak İçin
Şantiyelerde Etik & Ahlâk Okumak İçin
Şantiyelerde Din, Irk ve Cinsellik Okumak İçin
Şantiye Patolojisi Okumak İçin
Şantiyecinin El Kitabı Okumak İçin
Türkiye’nin Yurtdışı İnşaat Politikaları Okumak İçin
İdeal Şantiye Yönetimi Okumak İçin
Gerçek Yaşamdan Alıntı: İki Mühendisin Hikâyesi Okumak İçin
Şantiye İşçisi Okumak İçin
Şantiye Odaklı İnsan Kaynakları ve Liyakati Savunmanın Gereksizliği Üzerine Düşünceler Okumak İçin
İnsan Davranışlarının Şantiyelerde Keşfi Okumak İçin
İnşaatın İşverenini Bir de Böyle Değerlendirelim! Okumak İçin
İlginizi Çekebilir
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim-XXIII “İsrafı Bertaraf Etmek”
Şantiyelerde Manipülasyon
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim-XXII “Kentin İnşasında Çevik Belediyecilik”