İnşaat Tedarik Dergisi

İnşaat – Yatırım – Proje – Ulaştırma – Mimarlık – Enerji – Maden – Şantiye

Masonluk: İstanbul’daki Afrikalı Kardeşler

Yaklaşık 17.000 üyesi bulunan Türkiye Büyük Locası, 11 Mayıs 2024’te gerçekleştirdiği Olağan Genel Kurul toplantısı nedeniyle, yüze yakın yabancı şahsiyeti İstanbul’da ağırladı.

Kulis:

Olağan Genel Kurula beş Sahra Altı Afrika heyeti katıldı.

Sylvère Koyo:

Masonluğun Türkiye’deki büyük üstadı Remzi Sanver yıllardır Afrikalı kardeşlerle yakın ilişkiler geliştiriyor. Kanaatimce, faydalı ve uzun vadeli verimli ilişkiler. Bu da, İstanbul’a gelen mevcut 27 delegasyondan beşinin neden Afrikalı olduğunu açıklıyor olmalı.

Konuklar arasında Fildişi Sahili’nin Büyük Üstadı Avukat Sylvère Koyo yer aldı.

Sylvère Koyo, yedi saat süren törenin ardından Nisan 2021’de geçici olarak ve ardından da yıl sonunda kesin olarak Fildişi Sahili Büyük Üstat olarak seçilmişti.

Kısa bir açıklama:

Burada adı geçen isimler açık kaynaklarda mevcut. Nitekim Cumhuriyetin 100.üncü yılında Türkiye’deki üyeler, topluca Ulu Önder Atatürk’ün manevi huzuruna çıkmışlardı.

Ayrıca beni takip edenler bilir. Açık kaynaklarda yer almayan isimlerden hiç söz etmiyorum. Zaten birçok Afrikalı kardeşimiz de dahil olmak üzere, gerek duyanlar bana özelden ulaşıyor.

Yani, medyatik olmaya gerek yok.

Yorum:

Ülkemizin yoğun gündemi nedeniyle, Masonların bu Genel Kurul’u neredeyse hiç fark edilmedi ve haberleştirilmedi.

Kulis bilgisi olarak, Sahra Altı Afrika’dan beş delegasyonun İstanbul’daki bu toplantıya katılmış olması son derece önemlidir. 

Sahra Altı Afrika’da Senegal, Tanzanya gibi ülkelerle oldukça yoğun ilişkimiz bulunmakta. Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) ve DRC ülkeleriyle de ülkemizin daha yoğun etkileşime geçmesi gerekir.

Daha önce sıkça vurguladığımız Angola’nın da dikkatlerden kaçmaması gerekir. Zaten ileride Angola’yı ayrı bir dosya olarak inceleyeceğiz.

Ülkemizin kamu kurumları ve özerk kuruluşları Sahra Altı Afrika’da elbette yoğun ve takdir edilecek çalışmalar yürütüyorlar.

Ayrıca dünyadaki devlet başkanlarının ve kurumların başaramadığını, bireysel ilişki yürütenler arasında gerçekleşen dostluk ve güven duygusuyla Sahra Altı Afrika’da alınmış birçok altyapı projesi bulunur.

Masonluk derneklerinin üyeleri, elbette birçok alanda kamu kurumlarımıza destek oluyordur. Kısaca, üyeler arasındaki güçlü bağlar her zaman değerlendirilmelidir.

Sahra Altı Afrika’da altyapı mekânlarını işleten veya finanse eden kuruluşlar, Devletdışı Güç olarak siyasete ve bölge iktidarlarına etki etmektedirler.

■ Nitekim, sömürgecilik mantığı olmayan Türkiye Cumhuriyeti buna çok daha fazla önem vermelidir. Çünkü Afrika’da bunun karşılığı var.

Örneğin 2009 yılından bu yana Sahra Altı Afrika’ya hizmet veren Denizaltı Kabloları’nın nasıl geliştiği ve kimler tarafından işletildiği incelendiğinde, Afrika’daki altyapılarda söz sahibi olmanın önemi daha iyi anlaşılacaktır.

Diyelim ki bir otoyolu hem finanse ettiniz hem de inşa edip işletiyorsunuz. Bunu, Afrika’yı sarmalayan denizaltı iletişim kablolarından bağımsız organize edemezsiniz.

Bütün bunlar bir bütün olarak değerlendirilerek, ülkemizin Afrika’da genişlemesi arttırılabilir. Çünkü şu anki seviye, algılananın çok altında olduğu bilinmelidir.

Mason dernekleri üyelerinin yeteneklerini ve iç işleyişlerini her ne kadar bilmesek de, Afrika gibi bölgelerde sosyolojik ve antropolojik açısından bu mason derneklerinin son derece yetkin ve bilgili olduğunu düşünüyorum.

■ Ne alaka! Sosyoloji ve antropoloji neden önemli?

Bu bir kitap konusu. Ancak bir örnekle açıklamak uygun olacak diye düşünüyorum:

  • Bir Türk kuruluş, yakın zamanda; alacağı nedeniyle Sahra Altı Afrika’da ülkelerden birine gemiden verdiği elektriği kesti. Alacağın bir kısmı tahsil edilince tekrar elektrik verilmeye devam edildi.
  • Bu bir özel ve ticari kuruluş. Bu nedenle olaya sadece kazanç olarak bakabilir. Ancak bu olayda elektrik kesintisi nedeniyle bir bebeğin hayatını kaybettiği belirtiliyor.
  • İşte tam olarak burada sosyoloji ve antropoloji gibi kavramlar devreye giriyor.

Sonuç:

Afrika ile ilgili sosyal bilimler açısından birçok araştırma merkezi ya uzun zamandır faaliyet göstermiyor veya araştırmalarını yavaşlatıyor.

Bunun asıl nedeni ise, Türk toplumu olarak sosyal bilimlerin algısıyla ilerlemeye önem vermiyor olmamız en önemli etkendir.

İşte tam olarak burada zaman kaybını da daha aza indirerek masonluk locaları içerisindeki sosyal bilimler üzerine yetkin kişiler değerlendirilebilir.  

Bu bilgiler doğrultusunda oluşturulacak stratejilerle Türkiye Cumhuriyeti Sahra Altı Afrika’da daha etkin ve kalıcı hareket edecektir.

Çünkü tarım, enerji, altyapı gibi alanlarda söz sahibi olmak uzun vadede kalıcıdır.

Ticari mal satışı ise, işin sadece teferruatıdır.

Vedat ÖZKAN İnşa Etme Kültürü – İnşaat Kuruluşlarında ve Şantiyelerde İnsan Davranışları Kitabının Yazarı

Yazar Vedat ÖZKAN‘ın Önceki Yazıları

Brezilya’nın Afrika’daki Varlığı Okumak İçin
Angola’nın Çin Ziyareti ve Türkiye Angola’yı Neden Önemsemeli? Okumak İçin
Toplumsal Ayaklanmalarda Şantiye İşçisinin Oynayacağı Rol ve Etki Okumak İçin
Şantiyelerde İş Bulmak!… Okumak İçin
Şantiyelerde Etik & Ahlâk Okumak İçin
Şantiyelerde Din, Irk ve Cinsellik Okumak İçin
Şantiye Patolojisi Okumak İçin
Şantiyecinin El Kitabı Okumak İçin
Türkiye’nin Yurtdışı İnşaat Politikaları Okumak İçin
İdeal Şantiye Yönetimi Okumak İçin
Gerçek Yaşamdan Alıntı: İki Mühendisin Hikâyesi Okumak İçin
Şantiye İşçisi Okumak İçin
Şantiye Odaklı İnsan Kaynakları ve Liyakati Savunmanın Gereksizliği Üzerine Düşünceler Okumak İçin
İnsan Davranışlarının Şantiyelerde Keşfi Okumak İçin
İnşaatın İşverenini Bir de Böyle Değerlendirelim! Okumak İçin

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.