İnşaat Tedarik Dergisi

İnşaat – Yatırım – Proje – Ulaştırma – Mimarlık – Enerji – Maden – Şantiye

Emlak Vergisine Karşı Açılması Gereken Davalarda Süre Tartışmaları

Dr. Av. Ali YÜKSEL

Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Başkanı

Emlak vergisi için davanı ne kadar sürede açılacağı konusunda gerek bilimsel makalelerde ve Vergi Mahkemelerinde farklı süreler ileri sürülmüştür. Anayasa Mahkemesi ve Danıştay bu tartışmaları bitiren kararlar vermesine rağmen tereddüdü giderecek şekilde ilgili kaynakları yayınlamaktayız:

Takdir Komisyonu kararlarına karşı dava açma süresini 15 gün olarak düzenleyen hükmün, Anayasa Mahkemesi’nin 2011/38 E. ve 2012/89 K.sayılı kararı ile iptal edilmesi sonrasında dava açma süresi bakımından yeni bir düzenleme yapılmamıştır. Bu nedenle dava açma süresi, vergi işlemlerinde dava açma süresini 30 gün olarak belirleyen İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 7’nci maddesine tabi olacaktır. Bununla birlikte, Vergi Mahkemeleri 20 Temmuz-31 Ağustos arası Adli Tatil kapsamında çalışmaya ara verirler. 30 günlük dava açma süresinin son günü bu tarihler arasına denk geliyor ise dava açma süresi adli tatilin son gününden itibaren 7 gün daha dava açma süresi uzatılmaktadır.

Ayrıca; Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun  15.02.2023 tarih ve 2022/14 Esas, 2023/2 Karar sayılı kararı ile Anayasa Mahkemesinin 29/2/2024 Tarihli ve 2020/11509 sayılı kararına (Bireysel Başvuru) göre, emlak vergisine esas m2 birim değerlerinin tespitinin iptaline  ilişkin dava açma süresi, idareye başvuru yok ise, yıl sonuna kadardır.

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 15.02.2023 Tarih ve E.2022/14, K.2023/2 Sayılı Kararı şöyledir:

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu Kararı (E: 2022/14, K: 2023/2) (“Karar”) yayımlanmıştır.[1]

İSTEMİN ÖZETİ: Samsun Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulu tarafından yapılan başvuru üzerine Bölge İdare Mahkemeleri ve Danıştay tarafından verilmiş olan kararlar arasındaki aykırılığın giderilmesi istemine yönelik inceleme gerçekleştirmiştir.

Söz konusu kararlar arasındaki aykırılık; davacılar tarafından, maliki oldukları taşınmazlara ilişkin kısmının, tahakkuk eden emlak vergisi matrahlarına esas teşkil etmek için belirlenen asgari ölçüde arsa birim değerlerinin tespitine yönelik takdir komisyonu kararlarının iptali istemiyle açılan davalara ilişkindir.

AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE İLİŞKİN BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI:

A- Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi’nin 06.10.2022 Tarih ve E.2022/299, K.20222/526 Sayılı Kararı:

İşbu kararda özetle, Anayasa Mahkemesi tarafından verilmiş olan iptal kararından sonra, arsa ve arazi birim değerlerinin mükelleflere tebliğ edilmemesi ve birim değerlerinin ilan edilmemesi sebebiyle mükelleflerin söz konusu birim değerlerini idareye başvurdukları tarihte öğrenmiş olduklarını dayanak göstererek işbu süreden itibaren 30 günlük genel dava açma süresi olan sürenin uygulanması gerektiği yönünde hüküm tesis edilmiştir.

B- Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. Vergi Dava Dairesi’nin 06.04.2021 Tarih ve E.2021/151, K.2021/735 Sayılı Kararı:

İşbu kararda özetle, 213 sayılı Vergi Usul Kanun’un mükerrer 49. maddesindeki “kesinleşen” ibaresinin altı çizilerek birim değerlerinin belediyeler ve muhtarlıklarda uygun bir yere asılmak suretiyle tarh ve tahakkukun yapılmış olduğu gerekçesiyle ilgili ilanlar yapılmadan önce mükellefler tarafından idareye başvuru yapılması halinde verilecek cevaba karşı dava açılabileceği, aksi takdirde dava açmanın mümkün olmayacağı yönünde hüküm tesis edilmiştir.

Samsun Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulu söz konusu aykırılığın bu yönde birleştirilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur. Bahse konu başvuruda; söz konusu aykırılık bakımından, Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. Vergi Dava Dairesi tarafından verilmiş olan kararın gerekçesine dayanılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT

1- i. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 49. maddesinin (b) işaretli fıkrasının ilgili bölümü şu şekildedir:

“Takdir komisyonlarının arsalara ve araziye ait asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin dört yılda bir yapacakları takdirler, tarh ve tahakkuk işleminin (Emlâk Vergisi Kanununun 33 üncü maddesinin (8) numaralı fıkrasına göre yapılacak takdirler dahil) yapılacağı sürenin başlangıcından en az altı ay önce karara bağlanarak, arsalara ait olanlar takdirin ilgili bulunduğu il ve ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat odalarına ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları ile belediyelere, araziye ait olanlar il merkezlerindeki ticaret ve ziraat odalarına ve belediyelere imza karşılığında verilir.

“Büyükşehir belediyesi bulunan illerde takdir komisyonu kararları, vali veya vekalet vereceği memurun başkanlığında, defterdar veya vekalet vereceği memur, vali tarafından görevlendirilecek tapu sicil müdürü ile ticaret odası, serbest muhasebeci mali müşavirler odası ve esnaf ve sanatkârlar odaları birliğince görevlendirilecek birer üyeden oluşan merkez komisyonuna imza karşılığında verilir. Merkez komisyonu kendilerine tebliğ edilen kararları onbeş gün içinde inceler ve inceleme sonucu belirlenen değerleri ilgili takdir komisyonuna geri gönderir. Merkez komisyonunca farklı değer belirlenmesi halinde bu değerler ilgili takdir komisyonlarınca yeniden takdir yapılmak suretiyle dikkate alınır.’’

Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 49. maddesinin (b) işaretli fıkrasının üçüncü paragrafının Anayasa Mahkemesinin 31/05/2012 tarihli ve E:2011/388. K:2012/89 sayılı kararıyla iptal edilmeden önceki birinci cümlesi, ‘’Takdir komisyonlarının bu kararlarına karşı kendilerine karar tebliğ edilen daire, kurum, teşekküller ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları 15 gün içinde ilgili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilirler.’’ şeklindedir.

iii. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 49.maddesinin (c) işaretli fıkrası ise şu şekildedir: ‘’Yukarıdaki fıkralara  göre, Danıştay ve Vergi Mahkemelerinde dava açılması halinde, davalının 15 gün içinde vereceği tek savunma ile dosya tekemmül etmiş sayılır. Danıştay ve Vergi Mahkemelerince bu davalar, dosyanın tekemmül ettiği tarihten itibaren en geç 1 ay içinde karara bağlanır.’’

2- 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 11.maddesi şu şekildedir:

“Bina vergisi, ilgili belediye tarafından;

a) Dört yılda bir defa olmak üzere takdir işlemlerinin yapıldığı yılı takip eden bütçe yılının Ocak ve Şubat aylarında,

b) 33 üncü maddenin (1) ilâ (7) numaralı fıkralarında yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerle bildirim verilmesi icabeden hallerde, vergi değerini tadil eden sebeplerin meydana geldiği bütçe yılını takip eden yılın Ocak ayı içinde, vergi değerini tadil eden sebep yılın son üç ayı içinde vuku bulmuş ve bildirim, vergi değerini tadil eden sebebin meydana geldiği bütçe yılını takip eden yılda verilmiş ise bildirimin verildiği tarihte,

c) 33 üncü maddenin (8) numaralı fıkrasında yazılı hallerde, takdir işlemlerinin yapıldığı bütçe yılını takip eden yılın Ocak ve Şubat aylarında,

29 uncu maddeye göre hesaplanan vergi değeri esas alınarak yıllık olarak tarh olunur. Bildirim posta ile gönderilmiş ise vergi, bildirim verme süresinin son gününü takip eden yedi gün içinde tarh olunur. Bu suretle tarh olunan vergiler, tarh edilen tarihte tahakkuk etmiş sayılır ve mükellefe bir yazı ile bildirilir.

Yapılan tarh ve tahakkuku takip eden yıllarda, 29 uncu maddeye göre tespit edilen vergi değeri üzerinden hesaplanan bina vergisi, her bütçe yılının başından itibaren o yıl için tahakkuk etmiş sayılır.

Bir il veya ilçe hududu içerisinde birden fazla belediye olması halinde, belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan binaya ait bina vergisini tarha yetkili olacak belediye, ilgili valiler tarafından belirlenir.’’

 HUKUKİ DEĞERLENDİRME

Danıştay tarafından yapılan incelemede, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 49. maddesinin üçüncü fıkrasının birinci cümlesinde belirtilen takdir komisyonlarının arsa ve araziye ait asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin kararlarına karşı sadece kendilerine karar tebliğ edilen daire, kurum, teşekküller ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıklarının 15 gün içinde ilgili Vergi Mahkemesi nezdinde dava açabileceği açıkça belirtilmiştir. Ancak bu düzenleme Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği için takdir komisyonu kararlarının iptali istemiyle açılmış olan davalardaki dava açma süresi ile ilgili bir boşluk oluşmuştur. Bu bakımdan, dava açma süresinin hangi tarihten başlayacağı ve en son hangi tarihe kadar dava açılabileceği hususlarının Vergi Usul Kanunu ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun ilgili hükümleri çerçevesinde irdelenmesi gerektiği belirtilmiştir.

Bu bağlamda yapılan inceleme sonucunda, kanunda takdir komisyonu kararlarının mükelleflere tebliğ edilmesi yönünde bir usul benimsenmemiş olması durumu gözetilerek mükelleflerce emlak vergisine esas asgari ölçüde arsa ve arazi birim değerinin tespitine yönelik takdir komisyonu kararlarının öğrenme tarihinden itibaren 30 günlük genel dava açma süresi içerisinde ve en geç anılan kararın alındığı yılın son gününe kadar dava açabileceklerinin kabul edilmesi gerekmekte olup, bu tarihten sonra dava açma imkanının bulunmaması gerektiği yönünde hüküm tesis edilmiştir.

SONUÇ

Açıklanan hukuksal nedenler ve gerekçeyle aykırılığın, arsa ve arazi birim değerlerinin tespitine yönelik takdir komisyonu kararlarına karşı anılan kararların alındığı yılın son gününe kadar dava açabileceği yönünde giderilmesine kesin olarak karar verilmiştir.


[1] 28.04.2023 tarih ve 32174 sayılı Resmî Gazete

Yazar Ali YÜKSEL‘ın Önceki Yazıları

Kentsel Dönüşümde Farklı Durumlarda Maliklerin Karar Alma Usulü Okumak İçin

Kentsel Dönüşümde “Süper Madde” : 6306 Sayılı Kanun 6/A Maddesi Okumak İçin 

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.