Zafer ÖZCİVAN
Ekonomist
Önce Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Amerikan Merkez Bankası (FED) enflasyonla mücadele için politika faizini 75 baz puan arttırdıktan sonra biz de T.C. Merkez Bankası olarak politika faizini 100 baz puan düşürerek %12 ye indirdik.
Avrupa’da ve tüm dünyada yüksek enflasyonla mücadele devam ediyor. Korona virüs salgını ve yaklaşık yedi aydan bu yana devam eden ve ne zaman biteceği belli olmayan Rusya-Ukrayna savaşının olumsuz etkileri tüm Avrupa ülkelerinde ekonominin ön plana çıkmasına sebep oldu. Çünkü başta enflasyon olmak üzere tüm ülkelerde resesyon ihtimalleri yükseldi. Dolayısıyla ülkeler ekonomik yapılarına göre ağırlaşan sorunlara çözüm arayışına girmek zorunda kaldı. Sorunların en başında bizde olduğu gibi enflasyon yüksekliği gelmektedir. Ancak bizdeki enflasyon Avrupa ülkelerinin 8-10 katı daha fazladır ve en yüksek enflasyon oranı yaşayan ülkeler ligindeyiz.
Küresel çapta enflasyonist baskıların artacağı beklentileriyle merkez bankalarının agresif faiz artırımları devam ederken, FED’in ardından İngiltere, Norveç, İsviçre, Tayvan, Güney Afrika, Endonezya ve Filipinler merkez bankaları da politika faizinde artırıma gitti.
Japonya Merkez Bankası (BoJ) ise emsallerinin aksine ultra gevşek para politikasını değiştirmeyerek dünya genelinde negatif faiz uygulayan tek merkez bankası konumuna geldi.
Agresif faiz artırım sürecinin devam etmesi, resesyon kaygılarının derinleşmesini beraberinde getirirken, gelişmiş ülke tahvil piyasalarında satışlar hızlandı.
Bu gelişmelerle dün New York borsasında satıcılı seyir sürdü ve Dow Jones endeksi yüzde 0,35, S&P 500 endeksi yüzde 0,84 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,37 değer kaybetti.
ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 3,72’yle Şubat 2011’den bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Dolar endeksi 111,8’le son 20 yılın zirvesini test ettikten sonra 111,4’te dengelendi. ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni güne de düşüşle başladı.
Avrupa tarafında dün İngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizini 50 baz puan artırarak yüzde 2,25 ile son 14 yılın en yüksek seviyesine çıkardı.
Arka arkaya 7. kez faiz artırımına giden Banka’nın kararının ardından sterlin/dolar paritesi 1,1212’yle 37 yılın en düşük seviyesini gördü.
İsviçre Merkez Bankası da dün politika faizini 75 baz puan artırarak 8 yıldır süren negatif faiz dönemine son verirken, İsviçre frangı, dolar karşısında yüzde 1’in üzerinde değer kaybetti.
Aynı gün faiz kararını açıklayan Norveç Merkez Bankası da politika faizini beklentiler doğrultusunda 50 baz puan artırarak yüzde 2,25’e yükseltti.
Kararlar sonrası 10 yıllık tahvil faizi İngiltere’de 14 yılın zirvesini görürken, İsviçre’de 3 ayın en yüksek seviyesine çıktı. Almanya’nın 10 yıllık tahvil faizi de Eylül 2013’ten sonra ilk kez yüzde 2’yi test etti.
Bu gelişmeler sonrası para piyasalarında, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ekim ayı toplantısında politika faizini 75 baz puan artıracağı ve yıl sonunda yüzde 3’ün üzerine çıkaracağı beklentileri fiyatlanmaya başladı.
Avrupa’da yüksek faiz döneminin gelecekte devam edeceğine ilişkin beklentiler, halihazırda enerji kriziyle mücadele edilen ve enflasyonist baskıların sürdüğü bölgede resesyon endişelerini artırdı.
Söz konusu endişelerle Stoxx 600 endeksi dün Şubat 2021’den bu yana en düşük seviyeyi görürken, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 1,84 ve Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,87 azalışla 2,5 ayın en kötü kapanışını gerçekleştirdi.
İngiltere’de FTSE 100 endeksi de yüzde 1,08 değer kaybıyla 20 günün en düşük seviyesinden kapandı. Euro/dolar paritesi dün 0,9809 ile Ekim 2002’den bu yana en düşük seviyeye gerilemesinin ardından bugün 0,9830’da dengelenirken, Avrupa’da endeks vadeli kontratlar yeni güne de düşüşle başladı.
Asya’da dün BoJ, yüzde eksi 0,1 düzeyinde bulunan faiz oranı ve ultra gevşek para politikasında değişikliğe gitmedi.
BoJ Başkanı Haruhiko Kuroda’nın toplantı sonrası yaptığı açıklamada faiz oranlarını yükseltmeyi şimdilik değerlendirmediklerini, güçlü parasal gevşemeye kararlı bir şekilde devam edeceklerini vurgulaması ile dolar/yen paritesi hızla gerileyerek 146 ile son 24 yılın en düşük seviyesine indi.
Bu gelişme sonrası ülkede Haziran 1998’den sonra ilk kez döviz piyasasına müdahale geldi.
Dolar/yen paritesi dünkü müdahale sonrası yüzde 4’e yakın geriledi ve 142 seviyelerinde dengelendi.
Bu gelişmelerle kapanışa yakın Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,6 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,7 değer kaybetti. Japonya’da ise resmî tatil nedeniyle piyasalarda işlem gerçekleştirilmedi.
Yurt içinde ise dün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 12’ye çekerken, karara metninde küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde finansal koşulların destekleyici olmasının önemine işaret edildi.
Küresel çapta azalan risk iştahına karşın alıcılı bir seyir izlenen Borsa İstanbul’da, BIST 100 Endeksi dünya genelinden pozitif ayrışarak günü yüzde 1,53 artışla 3.295,27 puandan tamamladı.
Dolar/TL, dün 18,4032 ile zirvesini görmesinin ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 18,3520’den işlem görüyor.
Önümüzdeki süreçte T.C. Merkez bankasının politika faizlerini indirmeye devam edeceği hatta yıl sonuna kadar %10 a kadar faizlerin çekilebileceği ihtimali yüksek durumdadır. Bu karaların en önemli sebebi ise üreticilerin düşük faizle üretim maliyetlerini aşağı çekerek enflasyonun yükselmesini önlemektir. Ancak geçtiğimiz bir yılda gördük ki faizlerin düşmesi amacına ulaşmadığı halde ısrar ediyoruz.
Ekonomideki dengelerin bozulmasından bankalar haricinde hiç kimse memnun değildir. Faizlerin sıfırlanması hepimizin ortak arzusudur ama maalesef sadece faiz düşürülmekle amaca ulaşılamıyor ve zararı dar ve sabit gelirliler başta olmak üzere halkımız çekiyor. Hayat pahalılığı her geçen gün artıyor, alım gücümüz devamlı düşüyor ve geçim sıkıntısına maruz kalıyoruz.
İlginizi Çekebilir
Şantiye Tecrübesi Nedir?
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim-XXIII “İsrafı Bertaraf Etmek”
Şantiyelerde Manipülasyon