İnşaat Tedarik Dergisi

İnşaat – Yatırım – Proje – Ulaştırma – Mimarlık – Enerji – Maden – Şantiye

Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim-XXIV “Saygı”

Demet DEMİRER

Sosyolog Y.Mimar

Değişim Mimarı İnovatif Yönetim Danışmanlığı Kurucusu

“Saygı görmek için ne yapmak lazım?” desem eminim bir çoğunuz “saygı göstermek” diye bir çırpıda söyleyiverirsiniz. Peki toplumumuzda saygısızlık yaparak varlığını kabul ettirmeye çalışan bu kadar insan bunu bilmiyor mu?

Karşılıklı saygının varlığının ve yokluğunun bir toplumda gelişim için siyah ve beyaz kadar büyük bir fark yarattığını sanırım sizler de hayal edebilirsiniz. Ben “Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim” yazı dizisinin genel çerçevesine uygun olarak, toplumsal kavram olgusuna yayılmadan, sektörümüzde ve projelerimizde saygının gelişmesinin çevikliğimize ve proje verimliliğimize nasıl etki edeceğinden bahsedeceğim.

“Saymak” kavramına “var saymak veya yok saymak” gözü ile bakarsak saygı göstermemenin “yok saymak” anlamına geldiği çıkarımını kolayca yapabiliriz. Bir insana veya kuruma saygı onun ihtiyaçlarının farkında olmak ve ona layık olduğu şekilde davranmak anlamına geliyor. İnsanın toplumsal bir varlık olduğunu ve sosyal kabul görmenin birincil ihtiyacı olduğunu hepimiz kabul ederiz diye düşünüyorum. Yok sayılmak bizi bu nedenle psikolojik olarak yıpratıyor ve davranışlarımızı etkiliyor, fark edilmek ise onurumuzu okşuyor.

Bir proje için birçok insanın bir araya geldiği ve insanlık için çözümler geliştirdiği bir sektörde elbette ki saygının varlığı ve yokluğu büyük fark yaratır. Eğer aranızda “Yalın İnşaat Yönetimi” konusunda bilgi sahibi olan varsa, yalın yönetimin temelinde insana saygı gösterilmesi, bütünün iyileştirilmesi, israfın bertaraf edilmesi, odaklanarak akışın iyileştirilmesi, değer yaratımı ve süreçlerin sürekli iyileştirilmesi olmak üzere 6 temel taşı olduğunu ve “insana saygı”nın en başta geldiğini bilirler. Ben günümüz koşullarında saygıyı daha da yukarı taşımak gerektiğini düşünüyorum. Mesela çevreye ve tüm canlılara saygı diye genellemeliyiz. Çünkü iklim krizi ile alarm veren ya da başka afetlerle hayatımızı alt üst eden yer küre ve doğa “Ben varım. Sen beni yok sayarsan ben seni yok ederim” diyor. O da bizden saygı bekliyor.

Bunun arkasından bence insan ve kurum olarak kendimize ve işimize saygı geliyor, yaptığımız her işin bize yakışır ve bizi onurlandırır düzeyde olması gerekir. Biz başkalarından saygı bekliyorsak önce kendimize saygı göstereceğiz ve saygınlığımızı koruyacağız.

Gelin şimdi isterseniz sektörün ve projelerin diğer paydaşlarına saygının kendini nasıl gösterdiğinin üzerinden geçelim:

Kullanıcıya Saygı: İnşaat sektörünün yarattığı eserler en az 40-50 yıl hayatta kalıyor ve insanlığa hizmet ediyor. Kullanan insanların hayatlarına mekan sağlıyor ve mutlu veya mutsuz olmalarını, verimli veya verimsiz çalışmalarını, sağlıklı veya hasta olmalarını sağlıyor. İnşa ettiğimiz binalar sadece kullanıcılarını değil, bulunduğu çevredeki insanları da etkiliyor. Bu nedenle yap – kaç zihniyeti yerini insanlara ve değişen ihtiyaçlarına saygı zihniyetine bıraktığında iklim krizi çözülecek, depremde insanlar ölmeyecek ve toplum refahı artacak. Daha da ötesi binalarımız ayakta kaldığı sürece emeği geçenleri onurlandırmaya devam edecek.

Çalışana Saygı: Bir çalışanın bir birey olarak varlığını kabul ettiğimizde, insani hak ve ihtiyaçlarını da kabul etmiş oluruz.Fikirlerinin ve çalışmalarının değer görmesi, buna bağlı olarak değerinin ödenmesi ilk aklımıza gelen çalışan ihtiyaçları arasında yer alıyor. Bunun devamında bir çalışanın bütün olarak insan olduğunu kabul ettiğimizde bir ailesi ve sosyal yaşamının da olduğunu, kendini güvende hissetmek için işi ve geleceği ile ilgili bilgi edinme hakkını, öğrenme ve sürekli gelişme gibi insani ihtiyaçlarının varlığını da kabul etmiş oluruz. Bu bilinç bütün davranış modelimizi etkiler.

Sosyal kabul gördüğünü hisseden çalışan kendini tehdit altında hissetmez ve işine aynı saygı ile karşılık verir. Fikirlerini daha rahat paylaşır ve kurumun gelişmesine ve projenin başarısına daha büyük katkı sağlar.

İnşaat sektörü alışılagelmiş yapısında bu kabuller konusunda hayli geriden geldiği için maalesef yeni nesil tarafından tercih edilmiyor. Bu nedenle kurum içinde “insana insan olduğu için saygı” kavramını geliştiren firmalar nitelikli ve yetenekli çalışanların kazanılması ve elde tutulması açısından avantajlı konuma geliyor.

Takım İçinde Saygı: Hiyerarşik ve silo yapılı organizasyonlar doğaları gereği çatışmayı tetikler. Terfi umudunu takım arkadaşları ile paylaşan çalışanlar bir noktadan sonra birbirleri için tehdit oluşturmaya başlarlar. Farklı departmanlarda silolar içinde hapsolmuş çalışanlar ise akış içinde bir sonraki departmanın ihtiyaçlarından veya bir önceki departmanın koşullarından habersiz olarak her çıkan problemde birbirlerini suçlarlar. Şirket ve proje organizasyonunda yaratmış olduğumuz yapının saygı ortamını bozduğunu kabul etmekte fayda var. Bunu aşıp birlikte değer üreten çapraz fonksiyonlu çevik takımlar kurduğumuzda paylaşım ve saygının gelişmesine de katkı sağlamış olacağız. Çünkü bu takımlarda son ürünün başarısı tüm takımın sorumluluğudur, takım üyeleri şeffaf bir şekilde süreci gözlemleyebildiği için işi bir sonraki işlem için daha uygun hale getirecektir.  Birebir etkileşim takım içinde iletişimi güçlendirecek saygı ortamını pekiştirecektir. Ayrıca kıdeme bağlı terfi sisteminde kimse kimsenin rakibi olmayacaktır.

Proje Paydaşlarına Saygı: Projelerimizin çok fazla paydaş tarafından gerçekleştiriliyor olması iş akışı içinde birçok silo ve ara kesit oluşturuyor. Bu ara kesitlerde işin mümkün olan en az sorunla akması ise karşılıklı saygıya bağlı.  Bina tasarımı ve inşası kollektif bir iş ve her disiplin aynı derecede önemli. Bu nedenle yaptığımız işin tek başına bir anlamı olmadığını ve bütün içinde anlamlı olduğunu fark ettiğimizde yaptığımız işle ilgili diğer paydaşların ihtiyaçlarını da daha iyi anlamaya odaklanırız. O zaman birçok yap – boz, bekleme ve yerinde düzeltme işinden, bundan doğan zamansal ve finansal hak taleplerinden kurtulmuş oluruz. Bu nedenle bir yatırımcının, tasarımcının ya da ana yüklenicinin iş kapsamında performans artışı için yapabileceği en önemli konu daha projenin en başından itibaren taraflar arasında saygının gelişmesine yatırım yapmaktır.

Sizler de çevrenize saygı çerçevesi ile baktıkça eminim birçok geliştirilecek alan fark edersiniz. Gelin bir proje başlatalım, bu ay iş yerinizde saygıyı ayın teması ilan edip şirketiniz içinde farkındalığı artıracak faaliyetlerde bulunun, farkında olmadan olagelen saygısızlıkları keşfedin ve yok edin. Toplumun bel kemiği olduğu kadar iş yerinde de huzurun ve üretkenliğin temeli olan saygının geliştirilmesi için neler yapabileceğinizi tartışın, beyin fırtınaları ile saygıyı nasıl geliştirebileceğinize odaklanın. Sektörümüzde değişim sizin firmanızın etkileşimde olduğu firmalara yayılarak başlasın.

Daha güzel bir dünya için

Hepimize kolay gelsin.

Sosyolog Y.Mimar Demet DEMİRER‘in Önceki Yazıları

Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim-XXIII “İsrafı Bertaraf Etmek” Okumak İçin  
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim-XXII “Kentin İnşasında Çevik Belediyecilik” Okumak İçin 
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim-XXI “Şirketiniz için nasıl bir gelecek tasarlıyorsunuz?” Okumak İçin
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim-XX “Gelişim Yolunda Adım Adım” Okumak İçin
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim-XIX “Burada Kararları EGOM Verir” Okumak İçin
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim - XVIII "Serbest Zamanlar" Okumak İçin
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim - XVII “Retrospektif” Okumak İçin
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim - XVI “Davranış Bilimleri ve Çevik Proje Yönetimi” Okumak İçin
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim - XV “Deprem Sonrası Hasarların Çevik Olarak Giderilmesi” Okumak İçin
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim - XIV “Çevik Dijital Dönüşüm” Okumak İçin
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim - XIII “Şimdi Değilse Ne Zaman?” Okumak İçin
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Dönüşüm - XII “Sektörü Yeniden İnşa Etme Vakti” Okumak İçin
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim - XI “Kimse İsrafın Bedelini Ödemek Zorunda Değil” Okumak İçin
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim - X “Zararın Neresinden Dönersek Kardır” Okumak İçin
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim - IX “Kendi İş Gücünü Kendin Yarat” Okumak İçin
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim - VIII “Çevik Liderlik ya da Geleceğe Liderlik Etmek” Okumak İçin
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim - VII “Organizasyonel Çeviklik” Okumak İçin
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim - VI “Sözleşmelerle Çeviklik” Okumak İçin
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim - V “Yap-İşlet-Devret Projeleri” Okumak İçin
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim - IV “Nasıl Çevikleşeceğiz?” Okumak İçin
Buluttan Bile Nem kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim - III “Şeffaflıkla Hızlı ve Doğru Kararlar” Okumak İçin
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe Çevik Yönetim - II “Çevikleşmek için Şeffaflık; Şeffaflık için Güven” Okumak İçin
Buluttan Bile Nem Kapan İnşaat Sektöründe “Çevik Yönetim” Okumak İçin

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.