İnşaat Tedarik Dergisi

İnşaat – Yatırım – Proje – Ulaştırma – Mimarlık – Enerji – Maden – Şantiye

Şantiyelerde Hırsızlığın İncelikleri

Vedat ÖZKAN

Yazar, Araştırmacı ve Öngörü Uzmanı

Her şeyden önce söylemek isterim ki; bu yazı bir hırsızlık rehberi değildir. Okuyucusuna ve faydalanmak isteyenlere arttırılmış deneyim sunuyor ve şantiyelerde hiç kimsenin tartışmaya dahi cesaret edemediği hırsızlık konusunu ele alacağız.

Çünkü şantiyelerin imalat süreci boyunca, neredeyse tamamına yakınında haksız kazanç mekanizmasının işlediği bir gerçektir.

Diğer yazılarımızda olduğu gibi burada da hukuksal yön dikkate alınıyor ve bazı kısımlarda da sansür uygulayacağız.

Neredeyse her şantiyede karşılaşılan haksız kazanç, suistimal veya hırsızlığı; sadece kendi çalıştığınız şantiyeler açısından değil, global ölçekte değerlendirmeniz daha faydalı olacaktır.

Makalemizin başlığında “hırsızlığın incelikleri” derken; aslında kastettiğimiz şey, verilen bazı kararların veya uygulanmak istenen düzen anlayışlarının ileride oluşacak suistimallere bilinçli zemin hazırlayabileceğine işaret etmek olmuştur.

Ve bilinmeli ki, amacımız hiçbir şantiye çalışanını veya belirli bir görevi üstlenmiş kişileri hedef tahtasına oturtmak değildir.

Tam tersine, tarafsız bir durum saptaması üzerinden hareket edilerek konunun bu doğrultuda değerlendirilmesi önerilir.

Hırsızlığın Doğuş Noktası

Bazı kültürlerin hareket ve iş görme tarzları, hırsızlığı doğal olarak körükler.

Keskin bir biçimde şunu söylemekte hiçbir sakınca görmüyorum:

  • Şantiyelerin kurulum sürecinde yöntem ve kurallar belirlenmediyse ve ilgili personel daha iş başlamadan önce oraya getirilmediyse, şantiyelerde gerçekleşecek hırsızlıkların doğuş noktasını tam olarak bu oluşum körükleyecektir.

Özellikle proje yöneticileri; işverenlerin zaafını kullanır ve maliyetleri öne sürerek, imalat işi veya hareketlilik başlamadan sorumluluk verilecek personeli şantiyelere intikal ettirmezler ve bu durumla sıkça karşılaşılır.

Bu bağlamda; bugüne kadar ticari danışmanların sunduğu hiçbir düzen anlayışı, şantiyelerde gerçekleşen hırsızlık vakalarını önleyebilmiş değil ve aynı durum, şantiyelere atanan proje yöneticileri için de geçerlidir.

Eğer bir şantiyede görev üstlenecek kişiler daha işin kurulum safhasında iş başı yaparlar ise, diğer oluşumlara oranla açık ara farkla, orada daha az suistimal vakalarının yaşandığı bilinmelidir.

Tabi bu durumun tamamlayıcı unsurları olan denetim ve önceden belirlenmiş kuralların şantiye düzenine yansıtılması ana koşullardan birini oluşturmalıdır.

Daha işin başında karar mekanizması olan üst yönetici ve işverenlere bu durumları anlatacak şantiye yöneticilerin çok az sayıda bulunması veya statükoyu korumak uğruna olması gereken doğruların yansıtılmaması hırsızlık vakalarını kökten körükleyebilmektedir.

Bir başka ifadeyle belirtmek isterim ki, özellikle işverenler; çok kötü organizatörler olup, onlar hata yaparken şantiyeyi yönetecek kişilerin onları durdurmaması, çok önemli bir oranda o projedeki suistimallere hazırlık olarak değerlendirilmesi gerekir.

Nihayet İş Başlar!

Senaryo:

  • Şantiyeye ilk gelenlerden bir olan harita mühendisi şirket kasasını muhasebeciye devreder. Proje Müdürü kör topal tuttuğu personel listesini insan kaynaklarına teslim eder.
  • Ömründe bir işçi kampının nasıl kurulduğunu hiç görmemiş bir kişi, kamp kurar ve işçi sevkiyatları başladıktan sonra kamp amiri gelir.
  • Teknik ofis personeli ilk iş başı yaptığında öteden beri verilmiş sözler ve sözleşmeler üzerinden mühendislik çalışmasına başlar ve bu liste sayfalar dolusu uzatılabilir.

Sürekli yaşanan bu gerçekli senaryolarda olduğu gibi, şantiyelerde birçok personel işe başladığında, doğruca geçmişe dönük eksiklikleri tamamlayarak günceli yakalamaya çalışır. Ama aynı zamanda; her gün gerçekleşen olayları da düzene oturtması gerekir.

En önemlisi ise, zamanın yetersizliği nedeniyle yavaş yavaş güncelliği yitirmeye başlar, Gergin ortama ayak uydurmakta zorlananlar işi bırakır ve böylece personel sirkülasyonu ortaya çıkar.

İşte bu rüzgâr esmeye başladığında, denetim mekanizmasındaki açıklar su üstüne çıkar ve bu durum genellikle haksız kazanç elde etmeye evrilir.

Eğer birileri haksız kazanç sağlamaya başladıysa, artık birçok oluşumu veya olması gereken düzeni manipüle edecektir.

İşte bu noktada tüm kontrol işverenden çıkar ve belirli bir şantiye zümresinin eline geçer.

***

Peki ya şantiyelerdeki haksız kazanç mekanizması nasıl hayatta kalır?

  • Çok basit.

Kurulmuş olan çark bozulacak gibi olduğunda mutlaka bir suçlu veya “bu hatalar senin yüzünden oldu” ya da “suistimale karıştın” denilerek çalışan kadroları yenilenir.

Nitekim yıllar önce yurtdışında bulunan çok uluslu bir şantiyenin işvereni; “daha işin başında kaçaklar için %7 pay ayırmıştık ancak tespit edebildiğimiz %20 ama gerçek kaçak %26’yı buluyor ve şimdi de biz çalışanları değil onlar bizi kontrol ediyor” diyerek sitem etmesi tam olarak bunun sonucudur.

Eğer bir şantiyede böylesi bir durum var ise, bu oluşumların her zaman organize hırsızlık olma olasılığını arttırır ve bu çark kolay kolay yok edilemez. Ama zararı aza indirmek için en akıllıca yol, muhtemelen belli etmeden bazı önlemler alarak işin sonuna kadar beklemek olacaktır.

Ayrıca unutulmamalı ki; eğer bir şantiyedeki işin başında işveren yok ise, ortaya çıkan düzen; hiçbir zaman işverenin elini güçlendirmeye yönelik oluşturulmaz.

Sistem yöneticiye hizmet etmek üzere kurgulanır. Daha da ilginci tüm bunlar işverenin her konuda emirler vererek kendi kendini sabote etmesi sonucunda gerçekleşir.

İşverenler bunu hiçbir zaman fark edemiyor. Çünkü emir vermede çıldırtıcı bir haz saklıdır.

Bireysel mi Kollektif mi?

Şantiyeler imalata başlamadan önce bir hazırlık süreci geçirir. Kısa bir süre içerisinde birçok oluşumun başlatılması üzerine kararlar alınır.

İnşaatın yapım aşamasının farklı zaman dilimlerinde zaman zaman mazot ve malzeme gibi hırsızlıklar ile karşılaşma olasılığı her zaman bulunur.

Eğer denetim mekanizması zayıf ise, hayali personeller çalışıyormuş gibi gösterilebilir. İş makinalarının kiraları üzerinden de birçok suistimaller gerçekleşebilir.

Hatta “daha ucuz olsun” gerekçesiyle, karar vericinin bilgi ve strateji eksikliği nedeniyle; bazı ürün ve malzemelerin satın alınması o işin uzmanı olan kişiler tarafından durdurulmadığı durumlarla da çokça karşılaşılır.

Ayrıca “talep-onay” mekanizmasını işletecek ERP sistemleri bazen şantiyelere iyi bir işleyişmiş gibi dayatılır ve düzen bloke edilir.

Nitekim bu tuzağa neredeyse tüm işverenler düşer. Halbuki hiç kimse sorgulamaz! “Henüz evrak düzenimiz yok iken biz nasıl ERP’ye geçeceğiz” diye.

ERP olması gereken bir yaklaşım. Ancak bu uygulamanın ön koşullarının yerine getirilmesi, sürekli bilinçli ya da bilinçsiz atlandığında; belirli bir süre sonra klasik yöntemlere geri dönülür ve biriken tüm işler nedeniyle; gerçek maliyet hesaplanamadığından suistimallerin boyutu anlaşılamaz olur.

Eğer bir şantiyede suistimallere hazırlık yapılıyor ise, şantiye yöneticileri öteden beri tanıdığı tüm kadroları o şantiyede çalıştırmak için lobi çalışmasına başlar. Böylece ne teknik ofis ne de idari kadroların hataları ve suistimalleri ortaya çıkartılamaz.

Tüm bu olasılıklar dahilinde eğer bir şantiyede suistimaller veya ihmaller bireysel düzeyde gerçekleşiyor ise, bu neredeyse her zaman ortaya çıkartılır ve yönetici kadrolar bu kişileri şantiyeden uzaklaştırır.

Ancak bu olaylar birden çok kişinin organizasyonu altında gerçekleşiyorsa, iş çok daha karmaşık hale gelir.

Kısacası tüm bu olasılıklar dikkate alındığı ölçüde şantiyelerdeki hırsızlık denetim altına alınabilir.

Düzeni Yabancı Kurar

Belirli bir işlem hacminin üzerine çıkmış birçok şantiyede; suistimal, hırsızlık, görevi kötüye kullanma, komisyonculuk ve benzeri olaylar her zaman olasılık dahilinde olacağından tüm kurgu daha iş başlamadan gerçekleştirilir ise, tüm bu olumsuzlukların önüne önemli ölçüde geçilebilir.

Kalıcı sorunlar her zaman şantiyelerin başında bilinçli olarak tasarlanır ve bunun için de genellikle işverenlerin karar vermesi üzerine eğilim oluşturulur.

Bir komünist ülkede yetişmiş birisi olarak her zaman emekten yana olmuşumdur. Ancak açık sözlülükle söylemekte de fayda var!

Eğer bir işverenin çalışanlarına karşı muhalefeti yok ise, inşaatın işverenleri gerçek mağdurlardır.

Şantiyelerde önceden tasarlanmış hırsızlıkları veya anlık ortaya çıkan suistimalleri denetim altına alacak en iyi mekanizmalardan biri, projeye özel maliyet hesaplarının oluşturulmasından geçtiğini bilen çok az sayıda şantiyeci bulunur.

Elbette tüm bunların stratejik açıdan birçok ön koşulunun ve denetim mekanizmasının da bulunduğu göz ardı edilmemelidir.

Ve son olarak iddia ederek diyebilirim ki, bir şantiyede ortaya çıkacak tüm bu olumsuzlukları önleyecek düzeni kuracak asıl kişi; gerekli vasıfları taşıyan, teknik olmayan ve gruptan bağımsız bir yabancının bu işe el atması, başarı olasılığını önemli ölçüde arttıracaktır.

***

Dürüstlük içerisinde neşeli ve sağlıklı günler diliyorum.

Yazar Vedat ÖZKAN‘ın Önceki Yazıları

Şantiyelerde Efsanevi Yaratık Hidra Okumak İçin 

Şantiyelerde Çobanlar ve Kasaplar Okumak İçin

İşverenler Şantiyelerde Kendi Çalışanları Tarafından Nasıl Mağdur Ediliyor? Okumak İçin 
Şantiyelerde Eğitim ve Bilgi Ne Kadar Gerekli? Okumak İçin 

Şantiyelerde %10 Yedekli Çalışmak! Okumak İçin 

Afrika’daki Masun Yağışların Bilinmeyenleri! Okumak İçin 

Şantiyelerde Yaş Farkı Çatışmaları Okumak İçin 

İnşaat İşlerinde “Entrika” Okumak İçin 
Şantiye Tecrübesi Nedir? Okumak İçin 

Şantiyelerde Manipülasyon Okumak İçin 

Toplumsal Ayaklanmalarda Şantiye İşçisinin Oynayacağı Rol ve Etki Okumak İçin
Vietnam ve Filipinler’den İnşaat İşçisi mi Geliyor? Okumak İçin


Masonluk: İstanbul’daki Afrikalı Kardeşler Okumak İçin

İdeal Şantiye Kadrosu Okumak İçin
Brezilya’nın Afrika’daki Varlığı Okumak İçin
Angola’nın Çin Ziyareti ve Türkiye Angola’yı Neden Önemsemeli? Okumak İçin
Toplumsal Ayaklanmalarda Şantiye İşçisinin Oynayacağı Rol ve Etki Okumak İçin
Şantiyelerde İş Bulmak!… Okumak İçin
Şantiyelerde Etik & Ahlâk Okumak İçin
Şantiyelerde Din, Irk ve Cinsellik Okumak İçin
Şantiye Patolojisi Okumak İçin
Şantiyecinin El Kitabı Okumak İçin
Türkiye’nin Yurtdışı İnşaat Politikaları Okumak İçin
İdeal Şantiye Yönetimi Okumak İçin
Gerçek Yaşamdan Alıntı: İki Mühendisin Hikâyesi Okumak İçin
Şantiye İşçisi Okumak İçin
Şantiye Odaklı İnsan Kaynakları ve Liyakati Savunmanın Gereksizliği Üzerine Düşünceler Okumak İçin
İnsan Davranışlarının Şantiyelerde Keşfi Okumak İçin
İnşaatın İşverenini Bir de Böyle Değerlendirelim! Okumak İçin

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.