
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkeleriyle revize ettikleri Serbest Ticaret Anlaşması’nın, başarının temel taşlarından biri olmaya devam ettiğini belirterek “2025 yılının ilk 9 ayında ticaret hacmimiz 12 milyar dolara ulaştı ve şimdiden 2024 yılının toplamını yakaladı.” dedi.
Forum, Türkiye’de İsviçre Ticaret Odası (SCCT), İsviçre’nin Ankara Büyükelçiliği, Swiss Business Hub Türkiye, İsviçre İstanbul Başkonsolosluğu ve Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) işbirliğiyle düzenlendi.

Forum kapsamında, İsviçre İhracat Risk Sigortası (SERV) ile Türk Eximbank arasında İsviçre ve Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari iş birliğini güçlendirmeye yönelik Mutabakat Anlaşması (MOU) imzalandı.
Bakan Ömer Bolat, forumda yaptığı konuşmada, etkinliğin, İsviçre ve Türkiye arasındaki Dostluk Antlaşması’nın 100’üncü yıl dönümünün kutladığı için de anlamlı olduğunu belirterek bu etkinliğin, iki ülke arasındaki ekonomik ortaklığı daha da güçlendireceğini dile getirdi.
Avrupa Serbest Ticaret Birliği ülkeleriyle revize ettikleri Serbest Ticaret Anlaşması’nın başarının temel taşlarından biri olmaya devam ettiğini ifade eden Bolat, “2025 yılının ilk 9 ayında ticaret hacmimiz 12 milyar dolara ulaştı ve şimdiden 2024 yılının toplamını yakaladı.” diye konuştu.
Bakan Bolat, Türkiye’de faaliyet gösteren İsviçreli şirketlerin yatırım tutarının 10,6 milyar dolar olduğunu ve Türkiye’nin İsviçre’deki yatırımlarının ise yaklaşık 1 milyar dolar olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin Kafkasya, Türk dünyası ve Asya’ya açılan kapı konumunda olmasının İsviçreli yatırımcılara geniş yeni pazarlara erişim imkanı sunduğuna dikkati çeken Bolat, “İsviçreli şirketlerin mühendislik uzmanlığı ve finansal kapasitesinin, Türk müteahhitlerin uluslararası deneyimi ve kanıtlanmış başarılarıyla birleştirilmesi, hem İsviçre’de hem de üçüncü ülke pazarlarında bir başarı öyküsü olacaktır. ” ifadelerini kullandı.

“İki ülke arasında muhtemel diyalog kanallarını ticaret diplomasisiyle açmaya çalışıyoruz”
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ukrayna, Suriye ve dünyanın diğer bölgelerinde yeniden imar ve altyapı projelerine ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
İki ülke arasında muhtemel diyalog kanallarını ticaret diplomasisiyle açmaya çalıştıklarını kaydeden Bolat, “Bu anlamda bu da iyi bir iş birliği başarı hikayesi, Türkiye’den müteahhitlik şirketleri ve İsviçre’den bankalar ve mühendislik arasında sağlayacaktır.” dedi.
Ticaret Bakanı Bolat, iyi işleyen üst düzey danışma toplantılarının ortak çabalar için bir başka araç olduğuna dikkati çekerek “Bu forum sırasında imzalanacak olan Türk Eximbank ve SERV arasındaki Mutabakat Zaptı da aynı amaca hizmet etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Mutabakat Zaptı’nın kurumlar arasında yakın işbirliğini sağladığını, üçüncü ülkelerdeki projelere yönelik ihracatı artırma fırsatlarını araştırırken, aynı zamanda ikili ticaret ve yatırımı da güçlendirdiğini aktaran Bolat, “Türkiye, Sözleşme Hizmetleri Konusunda Üçüncü Ülkelerde İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzalamaya da hazırdır.” diye konuştu.
“Türk müteahhitleri 137 ülkede yaklaşık 550 milyar dolar değerinde projeyi başarıyla gerçekleştirdi”
Bakan Bolat, iki ülke arasındaki ticaret ve yatırım ortaklığını derinleştirmek için alınacak inisiyatifleri sabırsızlıkla beklediklerini belirterek, İsviçreli şirketleri bu fırsatları değerlendirmeye davet ettiklerini ifade etti.
Geçen yıl itibarıyla Türkiye’nin dünyanın en büyük 17’nci ekonomisi ve satın alma gücü paritesi açısından 12’nci sırada yer aldığını anımsatan Bolat, Türk müteahhitlerin büyük ölçekli ve yüksek katma değerli projelerde dünya çapında haklı bir üne sahip olduğunu kaydetti.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk müteahhitlerin 137 ülkede yaklaşık 550 milyar dolar değerinde projeyi başarıyla gerçekleştirdiğini ifade ederek Ukrayna ve Suriye’nin yeniden imarı sürecinde yakın dönemlerde büyük projelerin olacağına vurgu yaptı.
Türkiye’den müteahhitlik firmalarının deneyim ve yüksek performansını ve İsviçre’nin bankalarının finansal yetkinliklerini sunduğunda yeni projelerin kazanılması ve tamamlanmasını mümkün olabileceğini aktaran Bolat, “Bu da büyük bir ekonomik faydayı her iki ülke için beraberinde getirecektir.” ifadelerini kullandı.

Demirer’den Sektöre Kritik Uyarı
Uluslararası Müteahhitler Birlikleri Konfederasyonu (CICA) İnşaat 5.0 Çalışma Grubu Başkanı Demet Demirer, Türkiye’de İş Dünyası Dergisi Haber Koordinatörü Engin Çağlar’a inşaat sektörünün geleceği ve karşılaştığı zorluklara dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Demirer, sektörün kalıcı başarısı için tek boyutlu yaklaşımların yetersiz kaldığını vurguladı.

Sürdürülebilirlik 3P Gerektirir
Demirer’e göre, inşaat sektörünün sürdürülebilirliği denildiğinde akla sadece çevresel faktörler (Yeşil Yapılar) gelmemelidir. Gerçek sürdürülebilirlik için “3P” kuralının eş zamanlı gözetilmesi gerekiyor: Planet (Çevre), Profit (Karlılık) ve People (İnsan). Bu üç ayağın dengelenememesi durumunda firmaların ve sektörün uzun ömürlü olamayacağını belirtti.
Genç Kuşak Krizi ve Düşük Verimlilik
Sektörün en büyük yapısal sorunlarından birinin genç neslin sektöre ilgisizliği olduğunu ifade eden Demirer, bu durumun dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik hedeflerinin yakalanamamasının ana nedeni olduğunu söyledi. Türkiye’deki firmaların şu an “günü kurtarmaya” odaklandığını, ancak verimliliğin dünya genelinde (Çin hariç) son 20 yıldır artmadığını kaydetti.
Demirer, gençleri sektöre çekmek ve verimliliği artırmak için yönetim anlayışının kökten değişmesi gerektiğini savundu:
– Hiyerarşik ve silo yapısından uzaklaşılmalı.
– Daha işbirliği odaklı, yatay organizasyonlara geçilmeli.
– Gençlere söz hakkı tanınmalı.
İnsanların değer görmediği bir sektörde çalışmak istemediğini belirten Demirer, çevreye duyarlı (Birleşmiş Milletler hedeflerini kapsayan) ve çalışana odaklı yapılar kurulduğunda gençlerin sektöre geri döneceğini ifade etti.

Operasyonel İsraf Eleştirisi
İnşaat sektöründeki iş yapış şekillerinden kaynaklanan ciddi israfa dikkat çeken Demirer, projelerin yüzde kırkının bütçenin üzerinde bitmesinin, sektörün işletmesel olarak ne kadar zayıf olduğunu gösterdiğini belirtti. Uluslararası alanda başarılı olan firmaların, bu israfın önüne geçen, inovatif ve yatay organizasyonlara sahip olduğunu ekledi. Demirer, mevcut iş yapış biçimiyle firmaların ayakta kalmakta güçlük çekeceği uyarısında bulundu.

Global Verimlilik ve Gelecek Vizyonu
Global veriler ışığında inşaat sektöründe verimliliğin Çin hariç neredeyse hiç artmadığını, hatta bazı ülkelerde düştüğünü belirten Demirer, bu durumun dijital dönüşümün başarısızlığı ve gençlerin çekilememesi sarmalından kaynaklandığını söyledi. Demirer, bu döngüyü kırmanın tek yolunun, insanları motive edecek, çevreye duyarlı ve daha üretken yönetim modellerine geçmek olduğunu söyledi.

İlginizi Çekebilir
Türkiye, Data Center Eurasia ile Dijital Geleceğini İnşa Ediyor
Temiz Enerjinin Geleceği Sungrow ESS Experience Day’de Tartışıldı
“Kırgızistan EXPO 2025”, 24-25 Ekim’de Bişkek’te Düzenlenecek