
Vedat ÖZKAN
Yazar, Araştırmacı ve Öngörü Uzmanı
Şu anda bu yazıyı inceleyen okuyucuların neredeyse tamamına yakını üniversite mezunu!…
Avrupa’da rönesans aydınlanması başlatıldı ama başarısız olundu. Eğer aşırı genelleme yapacak olursak, insanlar sanat ve şiir gibi güzel duygulara yönelmek yerine; çalışmayı tercih etti ve bu nedenle zaman içerisinde sanayi devrimi gerçekleşti.
İşte şantiyelerde mantık yönü ağır basan çalışanların, neden eğitimsiz kişilerden yakındığının ana kaynaklarından biri budur.

İnşaat kuruluşlarının girmek istedikleri pazarlarda veya faaliyet gösterdikleri bölgelerde, çalıştırdıkları kişilerin hem liyakat hem de eğitim düzeyleri şantiye düzeninin ve maliyetlerin belki de en önemli konusudur.
Bu durum; inşaat kuruluşlarının hiçbir zaman dillendirmediği konulardan biri olup, biz burada eğitim ve bilginin şantiyelerde ne kadar gerekli ya da ne kadar gereksiz olduğunu anlatmaya çalışacağız.
Maliyet Korkusu ve Yetenek
Şantiyelerde belirli bir orana kadar liyakate önem verilir. Ama eğitim seviyesine ve bilgi düzeyine hiçbir önem verilmez.
Bazen inşaat sahasındaki liyakat ve bilginin aynı şey olduğu düşünülse de şahsi fikrim birinin teori diğerinin de pratik düşünceler ortaya koyduğudur.
Liyakatli olmak için illaki eğitimli olma şartı yoktur. İşte eğitimin önemsiz görülmesinin kırılma noktasını da tam olarak burası oluşturmaktadır.

Ama her şeye rağmen bir şantiyede liyakatli ve bilgili kişilerin sayısını arttırırsanız bu defa maliyetlerinizin de ciddi oranda yükseleceğini söyleyebiliriz.
Karar verici mekanizmalar, çok sayıda yetenekli kişileri şantiyelerde barındırmayı maliyet ve düzen açısından her zaman bir risk olarak görürler.
Tüm bunlar, yetenekli kişilerin daha yüksek maaş istemesi olarak algılanmamalıdır. Ama eğitimli seviyesi yükseldikçe; birçok karar daha fazla tutarlılık ihtiva edecek ve daha kontrol edilebilir şantiye düzenleri ortaya çıkacağından, kurallara bağlı risksiz işleyiş mantığı şantiyelere egemen olacaktır.
Ama bu tarz oluşumların aynı zamanda daha maliyetli yöntemler olduğunu unutulmamalıdır. İşte bu etki nedeniyle, eğitimli ve bilgili kişiler bazen önemsiz olabilmektedir.
Ayrıca eğitime önem veren kuruluşlar, hacim olarak daha büyük inşaat işlerine girişmeye eğilimli olurlar. Ama işin sonuna doğru bu şantiyeler, sanki önceden ayarlanmışçasına eğitim seviyesi daha düşük kişilerin eline geçmeye başladığı görülmektedir.
Tüm bu değişimlerin asıl nedeni, inşaat kuruluşlarının önceden belirlenmiş kurallarının olmaması etkilidir.
Kısacası, düşük eğitim ve bilgi düzeyine sahip kişiler daha ziyade inşaat kuruluşunun işvereni veya yöneticilerinin memleketlerinden veya benzer bir yerden olabilirler. Ayrıca çok uzun zamandır o kuruluşta da çalışıyor olabilirler.
Unutmayalım ki emeklilik yaşı gelene kadar aynı kuruluşta çalışanların bilgi düzeyleri biraz tartışmalı konudur.
Şantiyelerin eğitim ve bilgi seviyesinin bilinçli düşürülmesi, aynı zamanda özellikle yöneticinin suistimal hederleriyle de ilintili olabileceği unutulmamalıdır.
Eğitimliye Muhalefet
Şirket merkezleri, eğitimli ve bilgili kişileri şantiyelere düzen getirmesi ve işleri yürütmesi için gönderirler. Bu eylemler, onları gönderen yöneticiler veya işverenler tarafından inanılmaktadır. Ama asla düşünemedikleri şey, şantiye kadrolarında yer alan bazı kişilerin merkez tarafından dokunulmaz ilan edilmiş olmaları sonucunda, yetenekli şantiye yöneticilerinin etkisiz kalacağıdır. Çünkü uzun zamandır tanışılan ve güvenilen kişinin bilgili ve “dürüst” olduğuna inanılır.
Nasıl mı?
Yakın geçmiş bir zamanda şantiyenin birinde, işveren sahayı ziyarete geliyor ve çok yetenekli proje müdürünün de bulunduğu ortamda en az 20 yıldır yanında çalışan formenine diyor ki; “buranın sahibi gibi davran ve işi bitir.”
Bunun bize gösterdiği en önemli şey ise, uzun zamandır tanışıyor olmanın bilgi ve eğitimden daha önemli olduğudur.

Bu söylemi formene karşı gerçekleştiren işveren, aynı zamanda bir mühendis…
Böyle bir durum karşısında proje yöneticisinin mühendislik bilgisi zarar görmeye başlar ve ondan beklenenler doğal olarak gerçekleşmekten uzak kalır.
Burada asıl olması gereken şey; yetenekli kişilere yönetme görevi verilerek çalışanların liyakat, eğitim ve bilgi düzeylerine uygun ayarlamalar yapması sağlanmalıdır.
Ama eğitimli ve bilgili kişilerin oranını gereğinden fazla arttırmak, zamanla yarışan şantiyelerde ciddi tıkanıklıklara neden olabilir. Yani alınacak hızlı kararların gecikmesi başlıca faktör olarak karşımıza çıkacaktır.
Özet olarak diyebiliriz ki; şantiyelerde bilgili ve eğitimli kişilerin maksimum seviyeye çıkartmaya ne yöneticiler ne de işverenler istekli değil ama bunu hiçbir zaman da itiraf etmeyeceklerdir.
Endüstriyel Meslekler
Günümüzde “eğitim”, üniversite mezunu olmak olarak algılanır ve şantiyelerde seçilen görevler genellikle buna göre dağıtılır ve doğal olarak demirci ustasına proje çizmesi için görev verilmez.
Kısaca, eğitim seviyesi kas sistemi gibidir ve zaman zaman katı kuralları bulunur.
Şimdi bir örnek üzerinden konuya devam edelim!
Üniversite mezunu bir kişi mühendis veya şantiyeye muhasebeci olarak görev yapıyor, ama belirli bir yaşı geçtikten sonra her ne kadar telaffuz edilmese de “gözleri yakını göremez ve hata yapar” diye düşünülerek işe alımı reddedilir ya da personel maaşlarını kısmaya çalışan inşaat kuruluşları belirli yaşın üzerindeki üniversite mezunu kişileri muhasebeci veya mühendis olarak seçer.
Şimdi konuyu biraz daha ileri götürelim ve örneğin 70 yaşına geldiklerinde şantiyelerde hiçbir üniversite mezunu çalışan neredeyse bulunmaz.
Ama temel okul eğitimini zor tamamlamış ve eğitim gerektirmeyen bir meslek sahibi kişi, şantiyelerde demirci, boyacı, operatör, bekçi gibi sorumluluklarda hala çalışmaya devam edebilir ve bu durumda çok kişi bulunur.

Kısaca teknolojinin ve olanakların çok geliştiği şu ortamda, el becerisinin veya fiziksel gücün endüstriye katkısı eğitimlinin önüne geçmiştir.
Teknoloji her ne kadar hızlı ilerlese de inşaat işlerinde kullanılmaya teknolojik alet ve cihazlar geç ulaşır. Bu nedenle özellikle yaşlanmakta olan toplumlarda belirli bir süre sonra çalışanların yaş ortalaması iyice artacaktır.
Olumsuz Tercih ve Sonuç
Mantık ve teoriler; sürekli eğitim, liyakat ve bilgiyi destekler durur. Ama gerçekler bununla pek bağdaşmaz.
Düşünün!
Bir şantiyeye gittiniz ve alanınızda yeteneklisiniz. Ama hiçbir becerisi ve yeteneği olmayan, ama çok eskiden beri o şantiyenin daimî çalışanı, işverene veya yöneticiye sizin aleyhinizde kullanacağı sözler; sizin o şantiye ile ilişiğinizin kesilmesine neden olacaktır.

Eğer bu düşüncenin doğruluğunu benimsiyorsanız, şantiye yaşamında izleyeceğiniz yaklaşımları yenileyerek çalışmaya özen göstermelisiniz. Çünkü bu tarz şantiye oluşumlarında sonuç almak epeyce zaman alabilir.
Benim kişisel fikrim ve tecrübeme dayanarak şunu diyebilirim:
- Şantiyeler zamanla yarışıyor ve karar mekanizmasında bulunanlar kesinlikle uyumlu ve yetenekli kişiler olmalıdır.
- Ama emir alan kadrolarda yani ara eleman ve fiziki olarak çalışan kişilerde bilgili ve eğitimli kişilerin seviyesini o şantiyenin yapısına bağlı olarak, belirli bir oranda tutmak gerekir. Çünkü bu bir denge işidir.
- Kültür, ırk, dil gibi durumlar da göz önünde bulundurulmalı ve liyakatli sayısını da %100’e çıkartmak hedeflenmemelidir. Aksi halde şantiyede imalat yerine rekabet ve sürtüşme yarışı başlayacaktır.
Şantiyelerde çalışanların eğitim ve bilgi düzeyi her zaman olumsuz yönde ilerleme eğiliminde ve bunu yaratan insanın kendi doğası olduğuna göre, istenen sonuçlara bağlı olarak, sorumlulukların dağılımını buna göre gerçekleştirmek gerekir.
***
Şimdiden herkese “iyi baharlar” diliyorum…
Yazar Vedat ÖZKAN‘ın Önceki Yazıları
Şantiyelerde %10 Yedekli Çalışmak! Okumak İçin
Afrika’daki Masun Yağışların Bilinmeyenleri! Okumak İçin
Şantiyelerde Yaş Farkı Çatışmaları Okumak İçin
İnşaat İşlerinde “Entrika” Okumak İçin
Şantiye Tecrübesi Nedir? Okumak İçin
Şantiyelerde Manipülasyon Okumak İçin
Toplumsal Ayaklanmalarda Şantiye İşçisinin Oynayacağı Rol ve Etki Okumak İçin
Vietnam ve Filipinler’den İnşaat İşçisi mi Geliyor? Okumak İçin
Masonluk: İstanbul’daki Afrikalı Kardeşler Okumak İçin
İdeal Şantiye Kadrosu Okumak İçin
Brezilya’nın Afrika’daki Varlığı Okumak İçin
Angola’nın Çin Ziyareti ve Türkiye Angola’yı Neden Önemsemeli? Okumak İçin
Toplumsal Ayaklanmalarda Şantiye İşçisinin Oynayacağı Rol ve Etki Okumak İçin
Şantiyelerde İş Bulmak!… Okumak İçin
Şantiyelerde Etik & Ahlâk Okumak İçin
Şantiyelerde Din, Irk ve Cinsellik Okumak İçin
Şantiye Patolojisi Okumak İçin
Şantiyecinin El Kitabı Okumak İçin
Türkiye’nin Yurtdışı İnşaat Politikaları Okumak İçin
İdeal Şantiye Yönetimi Okumak İçin
Gerçek Yaşamdan Alıntı: İki Mühendisin Hikâyesi Okumak İçin
Şantiye İşçisi Okumak İçin
Şantiye Odaklı İnsan Kaynakları ve Liyakati Savunmanın Gereksizliği Üzerine Düşünceler Okumak İçin
İnsan Davranışlarının Şantiyelerde Keşfi Okumak İçin
İnşaatın İşverenini Bir de Böyle Değerlendirelim! Okumak İçin


İlginizi Çekebilir
Kadın Gözüyle İnşaat Sektöründe Operasyon Yönetimi
On Soruda Değer Artış Payı “Değer Artış Payı Ne Getiriyor”
Şantiyelerde Efsanevi Yaratık Hidra