GE Vernova ve Japon IHI, Amonyak Değer Zincirini Ortaya Çıkarmayı Amaçlıyor

Dünyanın ağır sanayiden kaynaklanan emisyonları azaltmak için bir atılım yapması gerekiyor ve Japonya’da da bir çözüm üretiliyor olabilir. Ülkenin en eski üreticilerinden biri olan IHI Corporation ve GE Vernova, amonyağın sırlarını açığa çıkarmak için son yıllarda bir araya geldi. 2023 Noel Günü’nde imzalanan son ortak geliştirme anlaşmasına göre şirketler, önümüzdeki iki yıl boyunca normalde doğal gazla çalışan türbinlerde amonyağı yakacak teknoloji geliştirmek için çalışacak. IHI ve GE Vernova, bu teknolojiyi GE Vernova’nın F sınıfı ağır hizmet gaz türbinlerinden oluşan eski filosunda çalışacak şekilde ölçeklendirebilirse, amonyak değer zincirine önemli bir katkı yapmış olacaklar. 

Amonyak günümüzde gübre, kimyasal hammadde ve son zamanlarda endüstriyel uygulamalarda etkili bir şekilde üretilen yakıt olarak kullanılmaktadır. Ayrıca amonyak, hidrojen için taşıyıcı olarak kullanıldığında, doğrudan doğal gazla elektrik üretiminde kullanılabilecek karbonsuz bir yakıtın verimli, daha düşük maliyetli taşınmasına ve depolanmasına olanak tanır. Amonyak karbon içermediğinden yakıldığında karbondioksit yaymaz ve bu nedenle enerji sektörünün karbon emisyonlarını azaltma çabalarını artırabilir.

“Bana göre bu, topluma nasıl yardım edebileceğimiz sorusudur ?” diyor GE Vernova’nın hidrojen değer zinciri direktörü Jeffrey Goldmeer. Goldmeer’e göre, IHI ve GE Vernova’nın amonyağı esnek, sıfır karbonlu bir yakıt olarak hayata geçirmeye yönelik devam eden çalışmaları sektörde gerçek bir heyecan yarattı. “Müşterilerden ilgi görmeye başlıyoruz. ‘Amonyak da planımızın bir parçası olmalı mı? Bu, karbondan arındırma yolculuğumuzda bize nasıl yardımcı olabilir?’ diye soruyorlar. 

Ağır sanayiden kaynaklanan emisyonlar karbonsuzlaştırmanın zorlu sorunudur. Dünyanın kimyasallara ve çeliğe ihtiyacı olmaya devam edecek, ancak rüzgar ve güneş enerjisi bunları üretmek için gereken yüksek sıcaklıkları yaratamayacak. Ancak amonyak tamamen yeni bir yol sunuyor. Üreticilerin ihtiyaç duyduğu yüksek sıcaklıklara, çok düşük karbonlu, esnek bir yakıt olan amonyak kullanılarak ulaşmak mümkün hale gelirse, bu, sonunda petrokimya ve çelik üretiminde kömür ve doğal gazdan uzaklaşmak anlamına gelebilir.

IHI ve GE Vernova için amonyağın bu şekilde kullanılması artık sadece teorik değil. Son birkaç yıldır IHI, Yokohama’daki araştırma ve geliştirme tesisinde 2 megawatt’lık küçük bir türbinde amonyakla deneyler yapıyor  . Haziran 2022’de şirket bir atılım duyurdu: Dünyanın ilk %100 sıvı amonyak kullanarak yanma yoluyla enerji üretimini gerçekleştirmeyi başardı  ; minimum nitro oksit ( _N2) emisyonuyla sera gazı emisyonlarında %99’dan fazla azalma sağladı. Ö). 

“Bir gaz türbininde %100 amonyağın yakılmasının mümkün olduğunu dünyaya gösteren küresel teknoloji liderliğimizle gurur duyuyoruz. GE Vernova ile olan işbirliğimiz, Japonya ve dünyanın geri kalanı için yeni bir karbondan arındırma yolunun kilidini açmaya yardımcı olabilir” diyor IHI’nin İş Geliştirme Genel Merkezi başkan yardımcısı ve şirketin Amonyak Değer Zinciri Proje Departmanı genel müdürü Kensuke Yamamoto. IHI, yıllardır amonyağın bir enerji taşıyıcısı olarak endüstriye yayılarak emisyonları temizlemesini öngören büyük bir vizyonun peşinde koşuyor. Şirket bu vizyona “amonyak toplumu” adını veriyor ve bu, birçok kişinin amonyağın kuzeni hidrojen için dile getirdiği vizyona benziyor.

Goldmeer, “IHI ile önümüzdeki iki yıl içinde yanma teknolojisini geliştirip doğrulamayı ve 2030 yılına kadar potansiyel olarak ticari olarak satışa sunulan bir ürüne ulaşmayı hedefliyoruz” dedi. Ortak keşif, GE’nin halihazırda dünya çapında konuşlandırılmış olan F sınıfı türbinlerini uygun ölçekte amonyak yakacak şekilde dönüştürecek yanma sisteminin yapımına odaklanacak. Goldmeer’e göre bu, “hem zengin hem de zayıf aşama” içeren iki aşamalı bir yanma sistemi gerektirecek çünkü orijinal olarak karbonsuz kaynaklardan yapılmış amonyağı yaktığınızda bile nitrojen oksit emisyonları potansiyel olarak çok yüksek. Bunları kontrol altına almak, ilerlemelerinin meyvelerini ve girişimlerinden ortaya çıkan her türlü fikri mülkiyeti paylaşacak olan IHI ve GE Vernova ekipleri için kritik önem taşıyor.

Goldmeer, IHI-GE Vernova stratejisinin, amonyak değer zincirini tamamen hayata geçirmenin bir yolu olarak halihazırda kullanımda olan küresel sistemlerden yararlanmanın yollarını bulmak olduğuna dikkat çekiyor. Örneğin, amonyak zaten dünya çapında sevk ediliyor, gemiler ve limanlar zaten mevcut ve GE Vernova ve IHI’nin yenileyeceği büyük F sınıfı türbinler zaten kurulu durumda. GE Vernova ve IHI’deki ekipler, önceki çalışmalarında amonyak sevkıyatının ekonomisini birlikte analiz etmişler ve F sınıfı türbinin başarılı bir şekilde yenilenme potansiyeline sahip olduğunu varsayarsak, çözülmesi gereken ek bir zorluk daha ortaya çıkacaktır: yenilenebilir enerjiyle amonyak üretimi. Bulmacanın bu kısmı, Avustralya ve Orta Doğu gibi güneş ışığı alan, geniş açık arazilerin amonyak üreten altyapıya daha kolay ev sahipliği yapabileceği, güneş ve rüzgâr enerjisiyle süreci güçlendiren bölgelerde kendi kendine ortaya çıkacak.

Goldmeer, IHI ve GE Vernova’nın şu anki görevinin, çığır açan amonyak yakma kapasitesine sahip bir türbinle talep tarafının kilidini açmak olduğunu ve bunu geliştirmek için ithal enerjinin büyük bir tüketicisi olan endüstriyel Japonya’dan daha iyi bir yer olmadığını söylüyor. “Öğrenme her zaman doğrusal değildir. İki adım ileri, bir adım geri. Fakat haftalar ve aylar boyunca çok şey öğreneceğimizi umuyorum. Çok heyecanlıyım.” dedi.