Derginin tamamını okumak için; OCAK-ŞUBAT 2021
Türkiye’nin ilk nükleer santrali Akkuyu NGS, 2017 yılı sonundan beri inşaat halinde. Santralin ilk reaktörünün 2023 yılında hizmete girmesi ve inşaat çalışmalarının 2028 yılına kadar sürmesi öngörülüyor. Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve Yapı İşleri Direktörü Sergey Butskikh, Mersin’de yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santralindeki (NGS) çalışmaları hakkında bilgi verdi. Sergey Butskikh; “2023 yılının Türkiye için ne kadar önemli bir tarih olduğunu biliyor ve bu tarihe kadar ilk ünitenin bitirilmesi için yoğun çaba sarf ediyoruz.” dedi.
12 Mayıs 2010’da Rusya Federasyonu Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında Mersin’de Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşa edilmesini öngören İşbirliği Anlaşması imzalanmıştı. 13 Aralık 2010’da, anlaşmanın koşulları uyarınca Rus tarafı, Türkiye Cumhuriyeti’nde Akkuyu Nükleer Anonim Şirketi proje şirketini kurdu.
Akkuyu NGS inşaat projesi, dünyada ‘Yap, İşlet, Sahip Ol’ modeliyle inşa edilen ilk NGS projesi. Rosatom Devlet Kuruluşu’nun projedeki payı %99.2’dir. Projenin toplam maliyeti, 20 milyar ABD doları seviyesindedir.
Bugün itibarıyla Akkuyu NGS inşaat projesi aktif aşamadadır. Akkuyu NGS inşaat sahasının altyapısını geliştirmeye dönük tüm inşaat çalışmaları ve faaliyetler, Türkiye Cumhuriyeti’nin mevzuatına ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (UAEA) nükleer güç santralinin tüm inşaat ve işletme süresi içinde geçerli tavsiyelerine uygun olarak yürütülmektedir.
Akkuyu Nükleer A.Ş., yapıcı partnerlik ilişkileri geliştirerek Türk tarafıyla yakın işbirliği içindedir. Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ), Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ), Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK), Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) ve diğer kurumlarla proje çözümleri ve lisanslama konularında düzenli olarak görüşmeler, iş toplantıları ve koordinasyon çalışmaları yapmaktadır.
Projede son olarak, Nükleer Düzenleme Kurulu (NDK) tarafından Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) üçüncü güç ünitesinin inşaat lisansı verildi.
Akkuyu Nükleer A.Ş.’nin 28 Mart 2019 tarihinde yaptığı başvuru dosyasını inceleyen NDK, 13 Kasım 2020 tarih ve 2020-71/2-1 sayılı kararıyla Akkuyu NGS’nin üçüncü güç ünitesinin inşaat lisansını onayladı.
İnşaat lisansı ile birlikte üçüncü güç ünitesinin reaktör ve türbin binaları gibi nükleer güvenlik kapsamındaki tüm yapıların inşaatına ve nükleer güvenlikle alakalı sistem ve ekipmanların montajına başlanabilecek. Üçüncü güç ünitesinin ‘Sınırlı Çalışma İzni’ ise 23 Temmuz 2020 tarihinde onaylanmıştı. Akkuyu Nükleer AŞ Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve Yapı İşleri Direktörü Sergey Butskikh ile Akkuyu Nükleer santraline dair bütün merak edilenleri konuştuk.
Türkiye’de nükleer enerjiye dair çok az şey biliniyor ve bu konuya önyargıyla yaklaşılıyor. Bize nükleer enerjinin avantajlarını ve diğer enerji kaynaklarıyla arasındaki farkları anlatır mısınız?
İnsanların bilmediği şeylerden korkması çok doğaldır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk nükleer santralinin inşaat projesini yürüten Akkuyu Nükleer A.Ş. olarak biz, kamuoyunun proje ile ilgili eksiksiz ve güvenilir bilgi alması gerektiğinin farkındayız. Bu amaçla, Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) inşaatı hakkında Türk halkı ile bölgesel ve ulusal basın temsilcileri aracılığıyla sürekli açık bir diyalog sürdürmeye çalışıyoruz.
Nükleer enerji, karbondioksit emisyonu yapmadan ve iklim koşullarına bağlı olmaksızın istikrarlı ve güvenilir enerji üretimi açısından en verimli enerji kaynağıdır. Nükleer enerji üretimi, gelecekte karbonsuz dünya enerji dengesinin (güneş, rüzgar, hidroelektrik, nükleer enerji) temelini oluşturacağı öngörülen “yeşil dörtlüye” dahildir.
UAEA verilerine göre dünyadaki nükleer santraller, her yıl yaklaşık 400.000 araçtan salınan emisyona eşdeğer olan iki milyar ton CO2 emisyonundan kaçınılmasını sağlamaktadır. Tarihsel açıdan, Rus tasarımı olan VVER reaktörleri, atmosfere yaklaşık 15 gigaton (milyar ton) CO2 salınımını engellemiştir. Bu, 60 yıllık çalışma süresi boyunca her biri 1 GW kapasiteye sahip kömürle çalışan 40 elektrik santralinin hacmine eşittir. Akkuyu NGS’nin toplam 4,8 GW kapasiteye sahip dört güç ünitesinin tamamının işletmeye alınmasının ardından, her yıl 43 milyon tonun üzerinde CO2 salınımı önlenecektir. Bu, Türkiye’de nükleer enerjinin çevre koruma alanına sağlayacağı önemli bir katkı. Nükleer enerji olmaksızın küresel iklim krizi sorununu çözmenin ve insanlığın sürdürülebilir bir şekilde kalkınmasını sağlamanın mümkün olamayacağına inanıyoruz. Bugün dünyada aynı derecede güçlü, güvenilir, sürdürülebilir, istikrarlı ve çevre dostu elektrik kaynağı yok.
Türkiye’nin ilk nükleer santrali “Akkuyu NGS” hakkında bilgi verebilir misiniz?
Akkuyu NGS, Mersin ili, Gülnar ilçesinde inşa ediliyor. Santral, her biri 1200 MW güce sahip VVER-1200 tipi “III+” nesil reaktörlü 4 güç ünitesinden oluşacak. Tüm güç üniteleri işletmeye alındıktan sonra Akkuyu NGS’nin yılda yaklaşık 35 milyar kWh/s üretim yapması planlanıyor. Bu, İstanbul gibi büyük bir şehrin elektrik ihtiyacının %90’ının karşılanması için yeterli bir miktar. Akkuyu NGS, Türkiye Cumhuriyeti’nin elektrik ihtiyacının yaklaşık %10’unu karşılayacak.
Akkuyu NGS, Rusya-Türkiye işbirliği tarihindeki en büyük projedir. Akkuyu NGS, Rusya Federasyonu ile Türkiye Cumhuriyeti arasında 12 Mayıs 2010 tarihinde imzalanan Hükümetlerarası Anlaşma’ya istinaden Rosatom Devlet Kuruluşu iştiraki olan Akkuyu Nükleer A.Ş. tarafından inşa ediliyor. Akkuyu Nükleer A.Ş., santralin tasarımı, inşaatı, işletilmesi, bakımı ve onarımı ile işletmeden çıkarılması da dahil olmak üzere bütün faaliyetlerden sorumlu olacak. Burada uygulanan proje modeli BOO yani; Yap-Sahip ol-İşlet (build-own-operate).
İmzalanan Hükümetlerarası Anlaşma’nın ilgili hükmü uyarınca; NGS inşasının başlaması için gerekli tüm belgelerin, izinlerin, lisansların, rızaların ve onayların Akkuyu Nükleer A.Ş. tarafından alınmasıyla birlikte 7 yıl içinde 1. güç ünitesinin işletmeye alınması öngörülüyor. Aynı zamanda proje katılımcıları, 1. güç ünitesinin inşaatını Türkiye için önemli bir tarih olan 2023 yılında, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 100. yıl dönümünde tamamlamak için ellerinden gelen çabayı gösteriyor.
Aynı zamanda, bütün bu detaylı çalışmalar sırasında ulusal mevzuatlara ve uluslararası güvenlik standartlarına uyulması, belirleyici öncelik olmaya devam ediyor.
Bildiğimiz kadarıyla proje adım adım gelişiyor. Proje kapsamında hali hazırda neler yapıldı, yakın gelecekte inşaatın hangi aşamalarının ve ihalelerin yapılması planlanıyor?
Akkuyu NGS sahasının hemen hemen tüm alanlarında inşaat ve montaj çalışmaları şu anda çok aktif bir şekilde yürütülüyor. Akkuyu NGS’nin üç adet güç ünitesi eş zamanlı olarak inşa ediliyor. Birinci ünitenin reaktör binası ve makine bölümünün temel plakaları hazırlandı, “Kor Tutucu” projede öngörülen yere yerleştirildi, reaktör binasının iç muhafaza binasının ikinci katmanının kurulumu tamamlandı. Pompa istasyonlarının inşaatı yakın gelecekte başlayacak. İkinci güç ünitesinin reaktör ve türbin binalarının temel plakalarının kurulumu tamamlandı, kor tutucu ise projede öngörülen konumuna yerleştirildi. Üçüncü ünitenin inşaat alanında, reaktör ve türbin binalarının temel plakalarının beton hazırlığı tamamlanıyor. Bunun ardından temel güçlendirme ve betonlama çalışmalarına geçeceğiz. NGS güç ünitesi binalarının inşaatına paralel olarak inşaat ve montaj üsleri, yakıt depoları, deniz hidroteknik yapıları ile ilgili yapılar elektrik iletim sistemleri gibi yardımcı tesislerde çalışmalar devam ediyor. Akkuyu NGS’de çalışan personelin yaşam alanının inşaatı başladı. Bizim için önemli olaylardan biri de Mayıs 2019 da doğu kargo terminalinin inşaatının tamamlanması. Hali hazırda projenin ana nakliye merkezi konumunda olan terminale düzenli olarak inşaat malzemeleri ve ekipman sevkiyatı yapılıyor. Akkuyu NGS’nin deniz kıyısında yer alması nedeniyle deniz hidroteknik yapıları, santralin işletilmesinde son derece önemli bir işlev görecek. Şu anda, bu doğrultuda su giriş yapısının inşaat alanında tarama çalışmaları devam ediyor ve antifer bloklar kullanılarak yapılan kıyı güçlendirme çalışmaları sürüyor.
Önümüzdeki yıl birinci güç ünitesinin reaktör binasında, reaktör basınç kabı ile dört adet buhar üreteci, ana sirkülasyon pompası, basınçlandırıcı, acil durum soğutma tankları ve dairesel vinçlerin montajı; iç koruma binası kubbesinin montajı; ana sirkülasyon boru hattının kaynak işleri gibi bir dizi temel montaj işlerinin yapılması planlanıyor. İkinci güç ünitesinde ise, iç koruma binasının ikinci ve üçüncü katmanlarının montajını yapmayı, ana sirkülasyon pompa ünitesinin kurulacağı alanın zeminine beton dökmeyi planlıyoruz. Üçüncü güç ünitesinde reaktör binasının dairesel duvarlarının inşası ve dairesel koridorun beton çalışmaları yapılacak. Ayrıca, kor tutucu ve iç koruma binasının birinci katmanını 3. güç ünitesine montajını planlıyoruz. 4. güç ünitesinde nükleer adanın ve türbin adasının temel çukuru açılacak ve son aşamada reaktör binasının temel plakası için beton dökülecek.
NGS için ana ekipmanların üretiminden bahseder misiniz?
Akkuyu NGS inşaat sahasındaki ana ekipmaların imalat, nakliye ve montaj süreçleri, proje programında belirtilen süre içinde gerçekleştiriliyor. NGS’nin birinci ve ikinci güç ünitelerine ait ekipman hali hazırda üretildi, sahaya ulaştı ve kor tutucuların montajı yapıldı. Eylül ayının sonuna doğu kargo terminaline birinci ünite için dört adet buhar üreteci teslim edildi. Kasım ayının başında ise birinci güç ünitesinin en önemli ekipmanı olan reaktör basınç kabı sahaya ulaştı. Kasım ayının sonunda, Atommash Volgodonsk (Rusya) fabrikası, Akkuyu NGS’nin birinci güç ünitesinin reaktör basınç kabı kapağının üretimini tamamladı.
Ekipmanın üretim süreci ile sahadaki inşaat ve montaj işlerinin gidişatı, Nükleer Düzenleme Kurumu’nun (NDK) üretime başlama izni verdiği tarihten itibaren ekipmanın inşaat sahasına giriş kontrolüne kadar her aşamada NDK tarafından yakından takip ediliyor. Üretim tesisleri, faaliyetlerini NDK tarafından belirlenen gerekliliklere ve ilgili ulusal ve uluslararası standartlara uygun olarak yürütüyor.
Ortak şirketler ve inşaat aşamasında Türk şirketleri ile yapılan işbirlikleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
En başından beri projede Türk tedarikçilerle ve yüklenici şirketlerle çalışıyoruz. Akkuyu Nükleer A.Ş. ile işbirliği içinde uzun süreden beri Mefa Grup Şirketi, Cengiz Holding, Özaltın Holding gibi altyapı projeleri konusunda deneyim sahibi şirketler projede yer alıyor. 2019 yılında gelecekteki NGS tesislerinin ana bölümünde bir dizi işin yapılmasını öngören bir EPC (mühendislik, tedarik ve inşaat) sözleşmesi imzalandı. Sözleşme, projenin iş sahibi sıfatıyla Akkuyu Nükleer A.Ş. ile Rus Concern Titan-2 A.Ş. ve Türk IC İçtaş İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin ortak girişimi olan TİtAN2 IC İçtaş İnşaat Anonim Şirketi arasında imzalandı. Ortak girişim, Türk alt yüklenici şirketlerle ve tedarikçilerle aktif şekilde işbirliği yapıyor. Türk ortaklarımızla işbirliğimizin gidişatından çok memnunuz ve Rus nükleer endüstrisindeki 75 yıllık uzmanlığımızın ve Türk inşaat şirketlerinin tecrübesinin yarattığı sinerji sayesinde Akkuyu NGS dünyanın en güvenilir ve günceli nükleer santrallerinden biri olacak.
Herkes, özellikle projenin güvenliği konusuyla ilgileniyor. Bu konu hakkında ne söyleyebilirsiniz?
Akkuyu NGS’nin tüm yaşam döngüsü boyunca, birinci önceliğin güvenliğe verildiği bir projeyi hayata geçiriyoruz. Bugün, faaliyetlerimizin her alanında koruduğumuz güvenlik kültürü anlayışı, yapılan her tür işi ve aşamayı belirliyor. Örnek vermek gerekirse, modern bir NGS inşaatında maliyetlerin yaklaşık %40’ı güvenlik sistemlerine ait.
“3+” nesil en yeni nükleer santraller, aktif güvenlik sistemlerinin yanı sıra doğa kanunlarına göre çalışan ve elektrik kaynağı, operatör müdahalesi ve otomatik sistem gerektirmeyen “pasif sistemlerle” donatılıyor. Pasif güvenlik sistemlerden biri kor tutucudur. Kor tutucunun amacı, reaktör basınç kabındaki nükleer yakıtın çevreye salınımını önlemektir. Bir başka örnek ise acil bir durumda kontrol çubuklarının yerçekimi etkisiyle zincirleme reaksiyonu durdurmak için reaktör koruna inmesidir.. Bunlar, santraldeki güvenlik sistemlerinin çok sayıdaki unsuru arasından verilmiş sadece iki örnek. Yapılan stres testleri, Akkuyu NGS’de kurulan VVER 1200 reaktörünün en ileri güvenlik şartlarını sağladığını ve deprem, kasırga, sel, tsunami gibi olağanüstü dış etkilere karşı üstün dayanma kabiliyetine sahip olduğunu doğrulamıştır.
Şu anda Rusya’da VVER-1200 reaktörlü 4 güç ünitesi işletiliyor. Ayrıca, 3 Kasım’da Belarus NGS’nin birinci güç ünitesinde deneme dönemine geçilerek tam güç kapasitesine ulaşıldı. Bu nedenle, Rosatom’un yurtdışı projelerinde, halihazırda Rusya’da çalışan, güvenilirliği ve verimliliği kanıtlanmış teknolojileri önerdiğini ve inşa ettiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Bildiğimiz gibi, projede ağırlıklı olarak Rus yapımı ekipman kullanılıyor. Peki, hangi alanlarda yerel üretim tercih ediliyor? Türk şirketlerine ne söylemek istersiniz?
Gerçekten de projenin gerçekleştirilmesi için gerekli ekipman ve ileri teknoloji ürünlerinin büyük bölümü Rus işletmeler tarafından tedarik ediliyor. Güç ünitelerinin ekipmanı doğrudan Rusya’dan tedarik ediliyor. Nükleer güvenlik, doğrudan bunların çalışmasına bağlı olacak. Aynı zamanda, projenin geniş uluslararası kapsamından da emin bir şekilde bahsediyoruz, çünkü Akkuyu NGS için malzeme ve ekipman üretim coğrafyası sadece Rus ve Türk işletmeleriyle sınırlı değildir. Örneğin, türbin binası için buhar türbini tesisi ana ekipmanı, Alstom Power Systems (General Electric’in bir birimi) tarafından Fransa’da üretilecek. Macaristan, Çek Cumhuriyeti, İtalya, İspanya, Polonya ve Japonya gibi ülkelerde de pompalama, ısı değişimi, elektrik ve diğer yardımcı ekipmanların üretimi için siparişler verilmiş bulunmaktadır. Şantiyedeki inşaat işlerinin bağımsız teknik denetimi ve kontrolü ise Avrupa, Orta Doğu ve Asya’da 17 ülkede faaliyet gösteren uluslararası mühendislik grubu Assystem tarafından yürütülmektedir. Güvenlik ve proje taleplerine uygunluk her zaman belirleyici kriterlerdir. Bununla birlikte, potansiyel ortaklardan ve tedarikçilerden gelen tüm teklifler ekonomik fizibilite, en iyi fiyat ve lojistik çözümler dikkate alınarak değerlendirilir ve bu nedenle proje aynı zamanda Türk şirketlerinin mümkün olan maksimum katılımını sağlıyor. Betonarme ürünler, metal yapılar, boru hatları, kablo üretimi, elektrikli ekipman, vanalar, pompalar ve diğerleri gibi önemli miktarda inşaat malzemeleri ve ekipman, Türk üreticiler tarafından sağlanacak. Bu, onlar için kendilerini güvenilir tedarikçiler olarak tanıtma ve yeni bir sektörde deneyim kazanma açısından mükemmel bir fırsat olacak.
Taraflar, proje kapsamında yerelleştirme derecesini artırmak için aktif çaba gösteriyor. Bu amaçla, kilit proje katılımcıları olan Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, ana yüklenici Akkuyu Nükleer A.Ş., Titan-2 IC İçtaş İnşaat A.Ş. ve Türk Standartları Enstitüsü (TSE) yönetiminin temsilcilerinden oluşan geniş bir “Yerelleştirme Çalışma Grubu” oluşturuldu. Genişletişmiş çalışma grubunun çalışmaları, yerelleştirme sürecini hızlandırmak için düzenli olarak veya gerektiğinde toplantılar yapan alt gruplara ayrıldı. Bunun yanında ana yüklenici, işbirliği fırsatları hakkında İstanbul’daki irtibat ofisi aracılığıyla potansiyel Türk yüklenicilere sürekli olarak işbirliği imkanları hakkında bilgi veriyor.
Proje kapsamında potansiyel tedarikçi şirketlerin temsilcileri için düzenli olarak seminerler organize ediliyor. Salgın durumu dikkate alınarak 2020 yılında seminerlerin çoğunluğu çevrimiçi olarak yapıldı. Nitekim 5 Ekim 2020’de projenin potansiyel tedarikçileri için bir webinar düzenlendi ve bu etkinlikte Akkuyu Nükleer A.Ş., Titan-2 IC İçtaş İnşaat A.Ş. ve TSE sunum yaptı. Webinara Mersin ve Adana’daki 49 sanayi şirketinin 70 temsilcisi katıldı. 5 Kasım 2020 tarihinde T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın koordinasyon desteği ile Kocaeli şehrinde yer alan 54 sanayi kuruluşunun temsilcileri için bir çevrimiçi seminer düzenlendi. Mevcut durumda, bilgilendirme seminerlerini dijital formatta gerçekleştirmeye devam etmeyi planlıyoruz.
Türk şirketlerinin projeye karşı ilgilerinin sürekli arttığına tanık oluyoruz. Bizimle işbirliği yaparak paha biçilmez bir tecrübe ediniyor ve gelecekte uluslararası pazarlara girme fırsatı yakalıyorlar. Derginiz aracılığıyla, potansiyel tedarikçilerimize seslenerek düzenlediğimiz seminerlere daha aktif katılmalarını, proje kapsamında satınalma faaliyetlerinin yürütülmesine ilişkin kuralları öğrenmelerini ve ihalelere katılmalarını beklediğimizi belirtmek isterim. İhalelerle ilgili bilgiler http://www.akkuyu.com/tedarikcilere, www.b2b-center.ru ve zakupki.rosatom.ru sayfalarında düzenli olarak yayınlanıyor.
Akkuyu Nükleer AŞ Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve Yapı İşleri Direktörü Sergey Butskikh‘e dergimize ayırdığı zaman ve verdiği kıymetli bilgiler için teşekkür ederiz.
İlklerin Projesi Akkuyu NGS
Türkiye’nin ilk nükleer santrali Akkuyu NGS, 2017 yılı sonundan beri inşaat halinde. Santralin ilk reaktörünün 2023 yılında hizmete girmesi ve inşaat çalışmalarının 2028 yılına kadar sürmesi öngörülüyor. Dört adet VVER 1200 tipi reaktörden oluşacak Akkuyu NGS, tamamlandığında yılda 35 TWh elektrik üretecek. Bu rakam Türkiye’nin elektrik ihtiyacının %10’una tekabül ediyor. Akkuyu Nükleer Santrali, elektrik üretmenin yanı sıra Türk sanayisinin teknolojik seviyesini arttırmaya ve Türk ekonomisini geliştirmeye yönelik de hedefleri olan bir mega-proje. Santralin inşaatında; 2.3 milyon m3 beton, 407.000 ton inşaat demiri, 12.300 Vana, 580.000 m2 havalandırma paneli ve 21.000 km kablo kullanılacağı hesaplanıyor.
Akkuyu NGS Maliyet Dağılımı
İnşaat masrafları maliyetin %27’lik bir kısmını oluşturuyor. Rosatom yetkilileri 2015 yılında Kocaeli Sanayi Odası’nda gerçekleştirdikleri bir sunumda bu kategoride yaptırılacak işlerin %92’sinin Türk firmalarına verileceğini açıklamışlardı (toplam maliyetin %25’i). Proje bütçesinin %36’lık bir kısmının santralde kullanılacak ekipman ve makineleri için harcanması öngörülüyor. Bu ekipmanların yaklaşık %7’si Türk firmaları tarafında halihazırda üretim ve satışı yapılan ürünler. Maliyetin %20’lik bir kısmının montaj işleri için harcanacağı tahmin ediliyor. Bu işlerin büyük bölümü Rus firmaları ya da halihazırda Rosatom’un tedarikçi listesinde bulunan yabancı firmalar tarafından gerçekleştirilecek ancak gerekli şartları karşılayan Türk firmalarının toplam montaj işlerinin %40’lık bölümünde yer alma şansı var.
2028 yılında tamamlanması planlanan Akkuyu NGS projesi toplamda 20 milyar USD’ye mal olacak
Her bir reaktörünün yaklaşık beş milyar dolara mal olacağı tahmin edilen Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) toplamda yirmi milyar dolara mal olacak. Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili şu ana kadar yapılan açıklamaları incelediğimizde projenin ana yüklenicisi olan Rosatom (ve onun Türkiye iştiraki Akkuyu Nükleer A.Ş.) şirketinin yaklaşık %30 ila 40 arasında bir yerlileştirme oranını tutturmayı hedeflediğini söyleyebiliriz. Bu da toplamda 7 ila 8 milyar dolarlık bir iş hacmine denk geliyor.
Akkuyu NGS Nükleer Tedarik Zincirinde Yer Alan Rosatom İştirakleri
Tamamı ya da bir kısmı Rosatom’a ya da ona bağlı iştiraklerden birisine ait olan aşağıdaki şirketler 2019 Mart ayında İstanbul’da yapılan Uluslararası Nükleer Santraller Zirvesi’nde Akkuyu Nükleer Santralinin ana müşterileri olarak tanıtıldılar.
Ekipman Güvenlik Sınıfları
Akkuyu nükleer santralinin ana yüklenicisi olan Rosatom firmasının her ekipman için tanımladığı dört farklı güvenlik seviyesi mevcut. Bunlar:
I. Sınıf %12
Arızalanması durumunda reaktörün nükleer kısmında tasarım sürecinde öngörülemeyen, kontrol edilemez kazalara yol açabilecek reaktör çekirdeği, yakıt çubuklarını kontrol eden sistemler, reaktörün ana basınç ünitesi, ana buhar jeneratörü gibi oldukça kritik ekipmanlardır.
II. Sınıf %19
Arızalanması durumunda santralin nükleer kısmında tasarım sürecinde öngörülebilen sınırlar içerisinde çeşitli arıza ve hasarlara yol açabilecek ekipmanlar. Reaktörün içerisinde yer alan soğutma sistemi boruları, bu boruları birbirlerine sabitleyen cıvatalar, acil durum sisteminde kullanılan akümülatörler, yakıt dolum sistemleri ve reaktörde kritik fonksiyonları yerine getiren hemen hemen bütün parçalar bu grupta değerlendiriliyor.
III. Sınıf %37
Bu seviyede, radyoaktif ortamda çalışan ya da radyasyon güvenliği ile ilgili ekipmanlar ve santralin güvenliği ile ilişkili olup, ilk iki güvenlik sınıfının kapsamadığı ekipmanlar yer alıyor. Reaktör içi havalandırma sistemi, reaktör içerisindeki vana, pompa ve basınçlı kapların önemli bir kısmı, çeşitli pompa ve ısı eşanşörleri bu grupta bulunuyor.
IV. Sınıf %32
Bu seviyedeki ekipmanların arıza yapmaları ya da işlevlerini yerine getirememeleri durumunda santralin nükleer kısmının güvenliği herhangi bir ş81ekilde tehlikeye girmiyor. Türbin kısmında bulunan ekipmanların çoğu, reaktör dışında yer alan hemen hemen bütün vana, pompa, basınçlı kap ve reaktör dışında bulunan ısı eşanjörleri bu grupta değerlendiriliyor.
4. Sınıf Ekipmanlara Yakından Bakış
Tamamına yakınını Türk firmalarının tedarik edeceği ön görülen dördüncü sınıf ekipmanları biraz daha yakından inceleyelim.
Akkuyu Nükleer Santralinde kullanılacak bütün ekipmanların %32’lik bir kısmını dördüncü güvenlik seviyesindeki ekipmanlar oluşturuyor. Bu sınıfta tedarik edilecek ekipmanın toplam parasal değeri yaklaşık 2.3 milyar dolar. İnşaat ekipmanlarının %73’ü, mekanik ekipmanların %20’si ve elektrik ekipmanlarının %23’ü bu güvenlik sınıfında yer alıyor.
İlginizi Çekebilir
2024 – 2030 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı
Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı
2024 Yılı Yatırım Programında En Yüksek Pay Ulaştırma ve Haberleşme ile Eğitime Verildi